Alman Gazeteciler Sendikası ((DJV) ile International Journalists Association e.V. (IJA) 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü münasebetiyle Kültürlerarası Medya Diyaloğu etkinliği düzenledi. Frankfurt am Main’deki sendika binasında düzenlenen toplantıda “Düşünce özgürlüğü ve baskı altındaki basın” konusu tartışıldı.
Ukrayna, Suriye, Afganistan ve Türkiye’den gazeteciler, ülkelerinde gazetecilerin yaşadığı problemler ve baskılar hakkında bilgi verdi. Etkinliğe IJA’yı gazeteciler Engin Sağ ve Erkan Pehlivan temsil etti.
Türkiye’de gazetecilerin yıllardır hapis tehdidi altında olduğunu hatırlatan Erkan Pehlivan, 15 Temmuz 2016 sonrası 600’den fazla medya çalışanının tutuklandığını ve bugün 63’ünün hala demir parmaklıklar ardında olduğunu belirtti.
Kademe kademe otoriter bir devlete geçiş süreci yaşayan Türkiye’den birçok gazetecinin Almanya sığınmak zorunda olduğuna dikkat çeken Gazeteci Pehlivan Avrupa’da bir çok gazetecinin Türkiye’den tehdit aldığını söyledi. Pehlivan, Alman Devlet Kriminal Dairesi’nden yetkililerin, Türkiye’yi eleştiren gazetecileri uyarmak kapı kapı dolaştığını açıkladı.
Türkiye dışında yaşamak zorunda olan gazetecilerin her şeye rağmen mesleklerine devam etmek için çalıştığını söyleyen Erkan Pehlivan, YouTube’tan yayın yapan gazetecilerin milyonlarca tık aldığına dikkat çekti.
Programa katılan Suriyeli gazeteci Mohamed Melle ise yerel milislerin yalnızca Suriye’de tehlikeli olmadığını, Suriye gizli servisinin, Almanya’da rejimi eleştiren gazetecilere karşı da harekete geçtiğini söyledi
Etkinliğe video aracılığıyla katılan Afganistan’dan Jawid Sadeqi, Taliban’ın iktidara gelmesinden bu yana oradaki birçok meslektaşının hayatlarından endişe ettiğini açıkladı. Pasaportları olmadığı için birçok gazetecinin ülkede kalmak zorunda kaldığına dikkat çeken Sadeqi, özelikle sektördeki kadınların yüzde 90’ının işlerinden vazgeçmek zorunda kaldığını söyledi
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Almanya’ya gelmek zorunda kalan Ukraynalı gazeteci Olena Sadovnik, savaşın bir sonucu olarak haberciliğin nasıl değiştiğini anlattı. Sadovnik; Ülkesinde geçirdiği son günlerinde, geceleri banyoda ya da kapı çerçevesi altında uyumak zorunda kaldığını ve Almanya’ya üç yaşındaki çocuğu ile kaçmak zorunda kaldığını belirtti.
Ukrayna’da gazetecilik çalışmalarının savaş haberciliğine indirgendiğini söyleyen Sadovnik ‘Cepheden haber yaparsınız ya da savaş hakkında yorum analizleri yazarsınız. Hükümetin rapor ettiklerine karşı bir karşı kontrol artık mümkün değil.’ dedi
DJV sendika sekreteri ve medya diyalogunun organizatörü Anja Willmann da konuşmasında, Irak’ta tutuklanan Alman gazeteci Marlene Förster ve Sloven gazeteci Matej Kavčič’in serbest bırakılması için başlatılan kampanyaya dikkat çekti