Türkiye hapishanelerinde haksız yere kalan gazeteciler ve bir diplomatların yaşadıklarını konu alan “Ben Hücredeyken” belgeseli izleyicilerle buluştu. Belgesel, Gazeteci Yüksel Durgut, Cevheri Güven ve Diplomat Rumi Ünal’ın derin hikayelerine odaklanıyor; neden hapse atıldıkları, yaşam mücadeleleri, işkencelere direnişleri ve hapisten çıktıktan sonraki deneyimleri gibi konuları ele alıyor.
Yüksel Durgut: “Haksız yere demir parmaklıklarının arkasına düşmek başlı başına işkenceydi. Uyuşturucudan yatan insanlara bile haklar veriliyorken, bana verilmiyordu. İçerideki arkadaşlarım çıkınca daha da iyi olacağım.”
Rumi Ünal: “Orda hayat artık ölü modunda dışarıdan haber alamadığınız, dışardakilerinden sizden haber alamadığı bir ortam. Bu yaşananları hatırlıyoruz yüzleşiyoruz ve bunlar şu an bize iyi geliyor.”
Cevheri Güven: “1900’lerin başında cezaevleri ile ilgili yazılmış kitaplar ve şarkılardaki bütün o tablo aradan 100 yıl geçmesin rağmen hiçbir şey değişmemiş yine aynı kir yine aynı hücre ve yine aynı demir parmaklıklılar. Ceza evlerinde ülkenin gerçeğini görüyorsunuz. Bir ülkenin gerçeği demokrasisi insan hakları durumu ceza evlerinde belli oluyor.”
Belgesel, izleyicilere içeriden yükselen insanlık hikayelerini ve hapishanelerin gerçek yüzünü göstererek önemli bir ayna tutuyor. Haksızlığa ve adaletsizliğe karşı seslerini duyurmak için mücadele edenlerin sesini yükseltiyor ve cezaevlerinde yaşananların toplumsal gerçeklikle bağını ortaya koyuyor.
Belgeselin tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=6WEGUUkaDAs