Paris’te Maria Ressa’nın başkanlığında bir araya gelen 20 ülkeden 32 uzmanın oluşturduğu komisyon, “Paris Yapay Zeka ve Gazetecilik Şartı” adıyla bilinen 10 etik ilkeyi açıkladı. Bu ilkeler, yapay zeka çağında haber ve bilginin bütünlüğünü korumayı hedefliyor.
Komisyonun belirlediği ilkeler arasında, gazetecilik etiğinin teknolojik seçimleri yönetmesi, editoryal kararlarda insan iradesinin merkezde kalması ve yapay zeka sistemlerinin bağımsız değerlendirmeye tabi tutulması yer alıyor. Medya kuruluşlarının yayınladıkları her içerikten sorumlu olduğu ve yapay zeka kullanımlarında şeffaflık sağlamaları gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, medya kuruluşlarının gerçek ve yapay içerik arasında net bir ayrım yapması gerektiği belirtiliyor.
Bu ilkeler, gazeteciliğin etik değerlerini koruyarak, yapay zekanın medya üzerindeki etkilerini yönetmeyi amaçlıyor.
Gazeteci Nazlı Selin Özkan’ın yapay zeka konusunda yaptığı habere göre, OpenAI‘ın, yayıncılarla lisans anlaşmaları imzalamaya devam ettiğini belirtti.
ABD merkezli The Atlantic ve Vox Media, OpenAI ile çok yıllık lisans anlaşmaları imzaladı. Anlaşma kapsamında OpenAI, The Atlantic ve Vox Media içeriklerini yapay zekâ modellerini eğitmek için kullanacak. The Atlantic ile imzalanan anlaşma kapsamında medya şirketi, OpenAI teknolojilerini kullanarak yapay zekâ destekli yeni ürünler geliştirecek.
The Verge, Vox, Eater, The Cut ve Vulture gibi önemli dijital yayınları bünyesinde bulunduran Vox Media ise OpenAI ile yaptığı sözleşme kapsamında kendi veri platformunu, içerik keşfetme araçlarını ve reklam araçlarını güçlendirmek için OpenAI teknolojilerini kullanacak.
Özkan’ın yaptığı habere göre son iki yıldır OpenAI çeşitli yayıncılarla lisans anlaşmaları imzalıyor. Bunların arasında News Corp (The Wall Street Journal, New York Post, The Daily Telegraph), Axel Springer (Politico, Business Insider), DotDash Meredith (People, Food & Wine, InStyle, Investopedia), Financial Times, Le Monde ve The Associated Press bulunuyor. Genellikle çok yıllık imzalanan anlaşmalar, OpenAI’ın yayıncılara 1 ila 5 milyon dolar aralığında yıllık ödemeler yapmasını şart koyuyor.
Medya dünyasının bahsi geçen lisans anlaşmalarına olan tepkisi karışık. Bu lisans anlaşmaları bir yandan OpenAI gibi geleceğin önemli teknolojilerini elinde bulunduran şirketlerle açık ve direkt bir iletişim yolu kurulmasını sağlıyor. Teknoloji şirketlerinin endüstride yarattığı yıkımdan dolayı, reklam ve abonelik gelirlerinin giderek düştüğü bir ortamda yayıncılara az da olsa bir gelir gitmesine olanak tanıyor. Geleceği şekillendirecek olan yapay zekâ araçlarının kaliteli bilgilerle eğitilmesini mümkün kılıyor.
Haberin sonunda, gazeteci anlaşmalara eleştirel bakan tarafları inceledi. Eleştirenler, 20 yıl önce yaşanan dijital medya olaylarının tekrarlanacağını öne sürüyor.Teknoloji şirketlerinin medya endüstrisini kalkındırmakla ilgilenmediği, kendilerinden önce gelen sosyal medya platformları gibi, yayıncıların değer ve iş modeli dengelerini tekrardan tepe taklak edeceğini savunuyor. OpenAI gibi şirketler dijital medya ekosistemi için hayati önem taşıyan ve yönlendirilen trafiklerden gelir elde edilmesini sağlayan arama motorlarının yerine geçmeyi hedefliyor. Bu da aslında bu şirketlerin günümüzdeki yayıncılar için varoluşsal bir tehdit içerdiği anlamına geliyor.
International Journalists Association (IJA) olarak yapay zeka alanındaki gelişmeleri yakından takip ediyor ve bu alanda çeşitli eğitimler düzenliyoruz. IJA, yapay zekanın gücünü keşfetmek isteyen herkes için özel bir online eğitim programı sunuyor. 5 Haziran’da başlayacak olan bu eğitim, dört hafta boyunca her çarşamba günü 20.00 – 21.30 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Programa katılarak yapay zekanın sunduğu fırsatları ve teknolojileri daha yakından tanıyabilirsiniz. Herkese açık olan bu eğitime, yapay zeka konusuna ilgi duyan herkes davetlidir.