15 Temmuz kontrollü darbe girişiminden sonra kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eş genel yayın yönetmeni Hüseyin Aykol, hapishanede yaşadıklarını bir mektupla anlattı.
45 yıllık gazeteci Hüseyin Aykol, 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hüküm kararını istinaf mahkemesinin onamasının ardından temmuz ayında tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Eşi ve arkadaşlarıya henüz görüştürülmediğini söyleyen gazeteci Hüseyin Aykol, “Eğer yanlışlıkla tanıdık biriyle koridorda karşılaşırsanız ve selam verirseniz, hakkınızda disiplin soruşturması açılır.” ifadelerini kullandı.
Hüseyin Aykol’un mektubu:
Bir odada üç kişi kalıyoruz. Üst kat “yatakhane”. Üç ranza ve üç elbise dolabı var. Onun dışında her eşya yasak. Duvarlar çıplak. Alt kat ya da giriş katı yemekhane, açıkta mutfak çeşmesi, kapalı minik bir yerde ise tuvalet ve banyo var. Sabah 8.00’de ve akşam 20.00’de sayım var. Bu saatler arasında havalandırma kapımız açık. Havalandırma ise bir voleybol sahası büyüklüğünde. Duvarlar 6 metreden yüksek ve gökyüzünde hani şu voleybol sahasının filesi var. Öğleyin ve akşamları yemek geldiğinde kapı açılmıyor. Yemek ve başka şeyler kapının “servis” deliğinden veriliyor. Bizim hizmetimizde olan memurlar bizimle konuşmuyor. Mümkün olduğunca muhatap olmuyor.
Toprak kokusu, çiçeklerle uğraşmak ve telefonla da olsa arkadaş ve akrabalarla konuşmak. Köyüme gitmek ya da herhangi bir yerde tatile çıkmak. İnternette gezinip, olayların arka planında olanları çözmeye çalışmak. Ama en önemlisi de istediğin bir anda bulunduğun odadan çıkabiliyor olma duygusunu [özlüyorum].
Eşim ve arkadaşlarımla ilgili prosedürler henüz tamamlanmadığı ve ailem uzakta olduğu için görüşe çıkamadım. O günleri dört gözle bekliyorum. Avukat görüşüne (ya da revire) çıkarken; cezaevi yönetiminin en dikkat ettiği şey, sizi herhangi bir kimse ile karşılaştırmamak. Eğer yanlışlıkla tanıdık biriyle koridorda karşılaşırsanız ve selam verirseniz, hakkınızda disiplin soruşturması açılır. Cezaevi idaresi bu önlemin bizim güvenliğimiz için olduğunu söylüyor.
Yine prosedür gerekçe gösterilerek ilk 20 gün gazete okuyamadım. Şimdi günde iki gazete alıyorum. Eylül ayında kendi gazetemin (Yeni Yaşam) verilip verilmeyeceğini bilmiyorum. Odaya yeni gelen TV merkezi yayın yapıyor. Sadece hükümet yanlısı kanallar var. Türkiye’nin gündemini satır-arası okuma yöntemiyle takip ediyorum. 45 yıllık basın tecrübem bu konuda işe yarıyor.
Her türlü kısıtlama yaşamımı etkiliyor. Bir odaya kapatılmak ve dünyadan izole edilmek, insana mahsus bir şey değil. İnsan toplumsal bir varlıktır çünkü. Dahası bir de dünyayı daha yaşanır hale getirmek ya da böylesi insanlara yardımcı olmak istiyorsanız.
27 Ağustos 2019
Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi
Hüseyin Aykol