ABD’de 25 Mayıs’ta George Floyd’un polisin gözaltına aldığı sırada ölmesinin ardından ülke çapında başlayan eylemlerde pek çok gazetecinin hedef alındığı aktarıldı.
MSNBC muhabirlerinden Ali Velshi, Cumartes Minneapolis’teki eylemlerde ekibiyle birlikte plastik mermilerle vurulduğunda ilk önce polisin onların basın olduğunu fark etmediklerine inanmak istemediğini ancak ikinci kez vurulduklarında polisin bunu bildiğini anladığını aktarmıştı.
ABD’deki protestolarda gözünü kaybeden gazeteciden “eylemlere devam edin” çağrısı
Velshi, “Ellerimizi kaldırıp bağırdık, ‘Biz basınız’. Onlar da, ‘Umursamıyoruz’ diye yanıt verdi ve ikinci kez ateş açtılar” ifadelerini kullandı. Bacağından vurulduğunu söyleyen Velshi’nin protestolar sırasında hedef alınan tek gazeteci olmadığı ifade edildi.
Velshi ve ekibinin maruz kaldığı durumun Minnesota Valisi Tim Walz’un gazetecilere müdahale edilmeyeceğine dair söz vermesinin ardından gerçekleştiği ifade edildi. Walz, Cuma günü CNN haber ekibinin protestolar sırasında gözaltına alınmasının ardından açıklama yapmıştı.
Öte yandan önceki gün Nasville’den Minneapolis’e protestoların fotoğrafını çekmek için haraket eden 37 yaşındaki Tirado’nun da polisin attığı plastik mermiyle gözünü kaybettiği aktarılmıştı. Tirado gözlerini korumak için gözlük takmasına rağmen göz yaşartıcı gazdan kaçarken oluşan kargaşa sırasında gözlüğünün yüzünden düştüğü belirtti. Hastaneden taburcu olduktan sonra gerçekleştirilen telefon görüşmesinde Tirado, “Bir sonraki görüntüyü çekmeyi amaçlıyordum, kamerayı ikinci kez hazırladığım sırada yüzüm patladı” demişti.
Radyo Televizyon Dijital Habercilik Derneği (RTDNA) genel direktörü Dan Shelley, gazetecilere yapılan tüm saldırıların “şoke edici ve kabul edilemez” olduğunu belirtti ve Minneapolis’teki kimi olayların valinin sözüne rağmen gerçekleşmesinden ötürü üzüntü duyduğunu ifade etti.
Shelley, “Gazeteci oldukları açık bir biçimde belli olan gazetecilere kasten saldırmaya başlamışlardı. Polislerin gerek eylemleriyle gerekse de kelimeleriyle bunu önemsemediklerine dair pek çok olay duyduk. Özellikle Minneapolis’te dün gazetecilik yaptıysanız, sadece gözaltına alındıysanız şanslısınız” ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin haberlerin parçası olmaması gerekiyor. Olayları halka aktarma görevlerini yerine getiren gazetecilere sebepsizce saldırılmasını görmek gerçekten vahim. Gazeteciler halkın temsilcileridir. Bu sadece gazetecilere değil halka da büyük oranda zarar veriyor.
Minneapolis Star Tribune muhabiri Chris Serres, Pazar günü Twitter’da yaptığı paylaşımda silahla iki kez yere yatmasının emredildiğini söyledi.
Serres, “Eğer azıcık bile hareket etsem vurulacağım konusunda uyarıldım. Bu gözyaşartıcı gaz ve plastik mermi atılarak yere düşmemin ardından gerçekleşti. Star Tribune kimliğini göstermem herhangi bir değişiklik yapmadı” ifadelerini kullandı.
Serres meslektaşı Ryan Faircloth’un da aracının plastik mermilerle vurulduğunu, aracın camlarının kırıldığını ve yaralanmasına yol açtığını belirtti.
Los Angeles Times muhabirlerinden Moll Hennessey-Fiske de Twitter’da yayımladığı videoda kendisinin ve onlarca diğer basın mensubunun gazeteci olduklarını söylemelerine rağmen üzerlerine göz yaşartıcı gaz atıldığını söylemişti.
Hennessey-Fiske, bacağından vurulduğunu söyledi. Polislere nereye gitmeleri gerektiğini sorduğunu ancak hiçbirinin herhangi bir yol göstermediğini aktardı.
Vice muhabiri Michael Adams da benzer deneyimler aktardı, “Gazeteci olduğumu birkaç kez söylememin ardından yere yattım. Sonra bir polis geldi ve yüzüme biber gazı sıktı” dedi.
New York’ta protestoları takip eden Huffington Post muhabiri Christopher Mathais de Cumartesi günü gözaltına alınmıştı.
Independent Türkçe,