International Journalists’in eylemine Ahmet Nesin de katıldı. Bold Medya’nın YouTube üzerinden canlı yayınına röportaj verdi. Ahmet Nesin, “Cezaevinde çok arkadaşımız var, Türkiye için artık söylenecek bir şey kalmadı gibi” dedi.
Ahmet Nesin’in Bold Medya’dan Fatih Akalan’a verdiği röportaj şöyle:
“TÜRKİYE’DE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ TARTIŞMANIN ANLAMI KALDI MI, ONU DÜŞÜNÜYORUM”
– Neler söyleyeceksiniz, şu anda yüzlerce gazeteci içerde?
– Evet, cezaevinde çok arkadaşımız var. Türkiye için artık söylenecek bir şey kalmadı gibi. Bir başka ülkenin devlet başkanı Türkiye’nin cumhurbaşkanına “aptallık etme” diyebiliyorsa ve bunu ses çıkarmadan 8-10 gün sineye çekmişse, artık Türkiye’de düşünce özgürlüğünü de tartışmanın bir anlamı kaldı mı, kalmadı mı onu düşünüyorum. Yani iyice rezil haldeyiz. Başka bir ülkenin bir şehrine, bir ilçesine kaymakam gönderiyorsunuz, sonra “biz orada savaşmıyoruz, biz orayı işgale gitmedik” diyorsunuz, akıl almaz bir durum. “İşgal” demek yasak ama kaymakam gönderiyorsunuz. “Savaşmıyorum” diyorsunuz ama tankla, uçakla gidiyorsunuz. Bunu terörle mücadele diye anlatmanın hiçbir anlamı yok. Başka bir ülkenin toprağında, başka bir ülkenin örgütüyle savaşıyorsunuz. PKK eşittir PYD demekle siz Suriye’deki PYD ile savaşırken “Türkiye’ye zararlıdır” deme şansına sahip değilsiniz. Yarın ister Irak’ta, ister Suriye’de Kürtler nasıl yaşayacaklarına kendileri karar verecekler, oradaki idare ile beraber karar verecekler Kürtlerin orada federasyon ya da birlikte yönetmesi Jamaika’yı ne kadar ilgilendiriyorsa Türkiye’yi de o kadar ilgilendiriyor.
– Bir yandan da insanların savaş karşıtı açıklama yapması bile suç sayılıyor…
– Valla ben Erdoğan’ın yarın bir KHK getirip adı “Savaş” olan çocukların isminin mahkeme kararıyla değiştirilmesini bekliyorum, çünkü, bir dönemde adı Deniz, Barış, Sinan, Yusuf olanların otellere alınmadığını biliyorum.
“TOPLANTIMIZI ANINDA HABER YAPTILAR, DEMEKKİ SESİMİZ DUYULUYOR”
– Arkadaşlar posterler açıyorlar, aralarında Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, 200’e yakın gazeteci var, bunlar isimlerini bildiklerimiz ama, muhabir seviyesinde de insanlar 3 yıldır cezaevindeler. İktidar yargı paketleri diyor, ifade özgürlüğünün önünü açacağız diyor ama, tutukluluklar da devam ediyor. Burada da büyük bir fuar alanı var, insanlara ses duyurulmaya çalışılıyor ama sanırım çok da bir şeyi değiştiremiyoruz. Ne dersiniz?
– Çok ciddi bir lobi var esasında demokrasi adına. Biz iki üç hafta önce Berlin’de bir araya geldik. Bundan iki buçuk sene önce, ilk geldiğimizde de, bir araya gelmiştik, o zaman pek etkisi olmadı, insanlar duymadı ama, bu Berlin’deki toplantıyı daha öğlen molası vermeden Yeni Akit gazetesi bizim “darbe yaptığımızı” açıkladı. Hatta ben orda dedim ki, yurt dışında ordudan atılan arkadaşlar var, darbe yapıyormuşuz onları da çağırsak toplantıya, dedim, o kadar sinirler gerilmiş ki, kimsenin gülesi yoktu. Fakat çok ciddi bir şey. Daha yemek molası vermeden bizi haber yaptılar. Anlaşılıyor ki, artık Avrupa ve Amerika’da her yerde ciddi bir lobi oluşuyor, bütün gruplar açısından söylüyorum. Ve dünya bizi anlamaya başladı. Sosyalistleri anlamaya başladı. Gazeteci arkadaşlarımızı anlamaya başladı. Kürtleri anlamaya başladı. Darbenin ne şekilde yapıldığını anlamaya başladı ki, Erdoğan bir anlaşma imzaladı. Ben bugünkü yazımda başlık olarak “Erdoğan yargılanmaktan 5 gün daha kurtardı” diye yazdım. Çünkü senatonun Erdoğan’ın mal varlığını incelemeye gitmesi demek, bu işin çok ciddi bir şekilde mahkemeye kadar gideceğini, hatta savaş suçlusu olarak mahkemeye kadar gideceğini gösteriyor. Erdoğan giderse hemen demokrasi gelmeyeceğini bilmek zorundayız. Çok ciddi bir şekilde uğraşacağız. En az Erdoğan’la uğraştığımız kadar, Erdoğan’ın oluşturduğu askeriyeyle ve bürokrasiyle de uğraşacağız gibi gözüküyor.
Editör: Mustafa Kılıç