IJA eylemin dünyaya duyurulması için yapılacak canlı yayınları organize etti. IJA üyesi gazeteciler de yayın ve haberlerle “AdaletGecikmez” yürüyüşünü kamuoyuna duyurdu. IJA gönüllüleri ise sosyal medya paylaşımları ile eyleme destek verdi. Ayrıca IJA, Avrupa Konseyi ile AİHM’e mektup veren heyetin içinde yer alarak, Türkiye’de hukuka dönülmesi ve Yalçınkaya kararının uygulanması için harekete geçilmesinin talep edildiği bildiriye imzacı oldu.
AVRUPA KONSEYİNE YALÇINKAYA KARARI ÇAĞRISI
Peaceful Actions Platform çatısı altında Solidarity With OTHERS HRD, Others, International Journalist Association e.V.’nin birlikte organize ettiği ve üç dilde yayınlanan yürüyüş, Avrupa Konseyi ve AİHM’e çağrıda bulunarak Türkiye’deki insan hakları ihlallerine dikkat çekti.
Binlerce katılımcı sağanak yağmura rağmen , Avrupa Konseyi’nin önünde “Konsey, Yalçınkaya kararını uygulat”, “Geciken adalet adalet değildir”, “Mağdurlar burada, mahkeme nerede?” sloganları attı.
Yürüyüş boyunca sloganlar ve davullar eşliğinde taleplerini dile getiren grup, Avrupa Komisyonu yetkililere mektup sundu. Bu mektupta Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulamayarak uluslararası hukuku ihlal ettiği belirtildi. Avrupa kurumlarının Türkiye üzerinde siyasi baskı yapmaları gerektiği ifade edildi.
‘AVRUPA, SİYASİ BASKI UYGULAMALI’
AİHM Başkanı Bošnjak’a hitaben yazılan mektupta ise, Yalçınkaya davasıyla ilgili olarak AİHM tarafından verilen kararın, Türkiye’deki yüz binlerce mağdur için umut ışığı olduğu ve bu kararla hukuksuz bir şekilde hakları ellerinden alınan binlerce insanın haklarının geri alabilme imkanı kazanırken Türkiye’nin AİHM kararlarına rağmen bunu uygulamadığı ve yerel mahkemelerin Yalçınkaya kararını göz ardı ederek önceki mahkumiyet kararlarını yeniden onadığı vurgulandı. Özellikle Türk hükümetinin, bu karara rağmen terörle mücadele yasalarını kötüye kullanmaya devam ettiğinin altı çizildi.
TÜRKİYE KIZ ÇOCUKLARINI YARGILADI
Türkiye’nin, uluslararası hukuku ihlal ederek, AİHM kararına rağmen terörle mücadele yasalarını kötüye kullanmasına örnek olarak geçen hafta gerçekleşen kız çocuklarının yargılandığı dava gösterildi. Yalçınkaya kararının Türk Hükümeti tarafından uygulanması için Avrupa kurumlarının siyasi baskı uygulamaları gerektiği belirtildi.
Mektupta da, Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olan Türkiye’nin insan hakkı ihlalleri uygulamama konusunda kabaran sicilinin daha fazla göz ardı edilemeyeceğine dikkat çekildi. Avrupa Konseyi’nden güçlü bir tepki vermesi için çağrı yapıldı.
TÜRKİYE’DEKİ İNSAN HAKLARI İHALLERİ
Peaceful Actions Platformu yetkilisi Salih Taş, amaçlarının Türkiye’deki insan hakları ihlallerine dikkat çekmek ve Türk hükümetinin AİHM kararlarını, özellikle Kavala, Demirtaş ve KHK’lı Yalçınkaya davalarındaki hükümleri uygulamamasını protesto etmek için toplandıklarını anlattı
Taş, Avrupa Konseyi’ne seslenerek:’’ Yalçınkaya kararı ve diğer AİHM kararlarını derhal uygulanmasını sağlayın. Türk hükümetinin, özellikle Gülen Hareketi’ne yönelik sistematik baskılarına son vermesi için baskı yapın. Avrupa değerlerini savunun ve siyasi baskı mağdurlarına adalet sağlanmasını temin edin, şeklinde”
YALÇINKAYA KARARINDAN SONRA 4.349 KİŞİ TUTUKLANDI
Platformdan yapılan açıklama göre, 26 Eylül 2023’de açıklanan KHK’lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya kararından sonra Türkiye’de Gülen hareketine üye oldukları gerekçesiyle 4 bin 349 kişi tutuklandı. 15 Temmuz 2016’dan sonra başlayan sistematik baskı nedeniyle 3.000’den fazla eğitim kurumu kapatıldı. 32 milyar dolar özel mülk hâlâ iade edilmedi.
İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI KATILDI
Eski NBA oyuncusu Enes Kanter’in yanı sıra Türkiye’de hak ihlallerine maruz kalan mağdurlar da konuşma yaptı.
Konuşmacılar arasında yazar ve sanatçı Hilal Nesin, hamileyken tutuklanan Ceyda Eroğlu, annesiyle botla geçerken Meriç’e düşerek yaşamını yitiren 9 yaşındaki Nurefşan Teke’nin annesi Neslihan Yılmaz, ailesiyle birlikte Meriç’te bir adacıkta mahsur kaldıktan sonra kurtarılan KHK’lı öğretmen Kürşat Alçı ve öğrenciyken gözaltına alınan Hayati Uysal, kanser hastası oğlunu Ahmet’i kaybeden anne Zekiye Ataç oğlu hapis yatan askeri öğrenci annesi Melek Çetinkaya da yer aldı.
CEZAEVİNDEN DÜNYAYA GELEN TARIK AİHM ÖNÜNDE
Annesi Edirne Cezaevi’nde tutuklu iken dünyaya gelen 2 yaşındaki Tarık Eroğlu da AİHM önünde yer aldı. Annesi Ceyda Eroğlu sahnede, hamile iken yaşadığı cezaevi koşullarını anlattı ve mağdurlar adına adalet talep etti.
MERİÇ’TE HAYATTA KALMA MÜCADELESİ
KHK’lı öğretmen Kürşat Alçı ise ailesiyle birlikte Meriç Nehri’nde geçirdiği zorlu günleri anlattı. Bir adada dört gün boyunca mahsur kaldıklarını ve hayatta kalmak için Meriç’in suyunu içmek zorunda kaldıklarını paylaştı.
‘VİCDANIMDAN BAŞKA KİMSEDEN KORKMAYACAĞIM’
Meriç’te boğulan Nurefşan Teke’nin annesi Neslihan Yılmaz, kızının babasına kavuşma umudu ile çıktığı yolda hayatını kaybettiğini anlatarak, adalet mücadelesinin devam edeceğini vurguladı.
YAKINLARINI KAYBEDENLER, HAPİS YATANLAR
Mitinge katılanlar arasında Bakırköy Cezaevinde çıplak aramaya maruz kalan Hacer Yıldız, kızıyla birlikte hapis yatan avukat Özge Elif Hendekçi de vardı.
GRİFON’DAN ADALET YÜRÜYÜŞÜNE ÖZEL ŞARKI
Rap sanatçısı GriFon, adalet yürüyüşü için yazdığı şarkıyı seslendirdi. Şarkı, özellikle KHK’lı ailelerin gençlerine hitap eden güçlü sözlerle büyük ilgi gördü.
Peaceful Actions Platform çatısı altında Solidarity With OTHERS HRD, Others, International Journalist Association e.V. (IJA) gibi derneklerin katkılarıyla düzenlenen Adalet Buluşması, sanatçı Süvari Öztürk’ün konseriyle sona erdi.
NE OLMUŞTU?
Bilindiği gibi, son 10 yılda Türkiye’de hukuk devleti, AKP rejimi tarafından ciddi şekilde zedelendi. İnsan hakları ihlalleri ve işkence vakaları her geçen gün artmakta, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları sistematik olarak yok sayılıyor.
YEREL MAHKEME AİHM KARARINI UYGULAMADI
Çarpıcı örneklerden ikisi bu ay içinde yaşandı. Kayseri 12. Ağır Ceza Mahkemesi, AİHM’in öğretmen Yüksel Yalçınkaya hakkında verdiği hak ihlali kararını yok saydı ve tekrar hapse mahkum etti. Oysa, AİHM’in açıklamasına göre Yalçınkaya kararı 100 bin kişi için emsal niteliği taşıyor.
ÇOCUKLAR TERÖR DAVASINDA YARGILANIYOR
18 yaşından küçük 15 kız öğrenci, sözde ‘terör davası’ kapsamında İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı ve ‘birlikte ders çalıştıkları, sinemaya gittikleri ve dua ettikleri’ gerekçesiyle yargılandılar; anne-babaları aleyhine tanıklık yapmaya zorlandılar.
AİHM VE AVRUPA KONSEYİ’NE ÇAĞRI YAPILDI
2 Ekim’deki yürüyüşe destek veren insan hakları savunucusu örgütler, Avrupa Birliği’ne üyelik müzakeresi yürüten bir ülkede böylesine büyük bir insan hakları krizinin yaşanmasının son derece kaygı verici olduğunu açıkladı. Hukuka güvenin kalmadığı bir toplumda, insanların her türlü istismara ve tehlikeye açık hale geldiğini belirten sivil toplum örgütleri, uluslararası mahkeme kararlarının uygulanmamasının yalnızca davaların taraflarını değil, sözleşmelere imza atan tüm ülkelere zarar vereceğini duyurdu.
Yürüyüş vesilesiyle, Türkiye’ye ve Avrupa Konseyi’ne bir kez daha çağrıda bulundu. Türkiye’nin bir an önce hukuka ve demokrasiye dönmesi, AYM ve AİHM kararlarını eksiksiz uygulaması. Başta Avrupa Konseyi olmak üzere, uluslararası kurumlar ve yetkililer de bu konuda üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi istendi.