Alman istihbaratı, Türkiye’deki seçimlerin Almanya’ya muhtemel yansımalarını takipte. Almanya’da sürgündeki gazetecilerin takip edildiklerini ve tehditlerle sindirilmeye çalışıldığını kaydeden Anayasayı Koruma Teşkilatı, görevlerinin bu faaliyetleri gözetlemek, aydınlatmak ve alınması gereken önlemleri tespit etmek olduğunu açıkladı.
Türkiye’de yaklaşan seçim öncesi yurt dışındaki gazetecilere yönelik hedef gösterme ve benzeri faaliyetler hız kazandı. Daha önce Cevheri Güven, Erk Acarer, Can Dündar, Abdullah Bozkurt, Levent Kenez, Ahmet Dönmez, Bülent Keneş gibi gazetecilerden kimi saldırıya uğramış, kimi ise açık adresi iktidara yakın Sabah gazetesi tarafından manşetten verilerek hedef gösterilmişti.
Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilli seçimleri 14 Mayıs’ta yapılırsa Almanya’da Türkiye seçimlerine ilişkin yasaklar 14 Şubat’ta resmen başlamış olacak. Seçimlerin en sıcak dönemini kapsayan son 90 gün zarfında Almanya’da Türkiye’den hükümet temsilcileri ve vekiller seçim amaçlı etkinlik düzenleyemeyecek.
AKP’li vekillerin aslında Eylül 2022’den bu yana Almanya dahil Avrupa’ya ziyaretlerini yoğunlaştırdığı gözleniyor. Ancak AKP’li Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz’ün geçen haftalarda Neuss kentindeki bir toplantıda yaptığı tartışmalı açıklamaya dek Almanya’daki seçim etkinlikleri pek dikkat çekmemişti. Açıkgöz’ün tepki oluşturan açıklamasından sonra Türk vekillerin etkinlikleri Alman kamuoyunun da gündemine girdi.
Açıkgöz, Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu’na bağlı Yunus Emre Camisi’nin toplantı salonunda yaptığı konuşmada, özellikle Gülen Hareketini hedef alarak “Onlara Türkiye’de yaşam hakkı tanımadığımız gibi Almanya’da da tanımayacağız” demiş, söz konusu kişi ve grupları “dünyanın neresinde olursa olsun deliklerinin içerisinden çıkarıp yok etmekle” tehdit etmişti. Gülen Hareketinin “terör örgütü” sayılmadığı Almanya’nın Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere yetkililer Türk vekilin sözlerine sert tepki göstermiş, Almanya’da nefret söylemi ve kışkırtmaya yer olmadığı vurgulanmıştı. Açıkgöz’ün açıklamaları sonrasında sorumlu savcılık da inceleme başlatmıştı.
Anayasayı Koruma Teşkilatı ne dedi?
DW Türkçe’nin haberine göre, Almanya Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) da Türkiye’deki seçim ortamı nedeniyle Almanya’ya taşınabilecek huzursuzluklar konusunda takipte. Bu konuda DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan BKA, Türkiye seçim kampanyalarının Almanya’ya yansımaları ve olası sonuçlarının güvenlik birimlerince takip altında tutulduğunu belirtti. Almanya Federal Emniyet Teşkilatı’na (BKA) ve Anayasayı Koruma Teşkilatı’na (BfV) göre AKP’nin seçimler konusundaki en etkili çalışmasını da partinin yurt dışı lobi örgütü olarak nitelendirilen Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) yürütüyor. Önceki seçimlerde Uluslararası Demokratlar Birliği’nin Türk hükümetinin çıkarını gözeten ve seçim mitingleri düzenleyen yapılanma olarak öne çıktığına dikkat çekiliyor.
İç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı da DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede önceki seçimlerin de Almanya’da hissedildiğine işaret etti ve diğer ülkelerdeki aşırılarla ilgili gelişmelerin Almanya’daki uzantıları üzerinden ülkeye yansımaları olduğunu vurguladı. Teşkilat, seçimler gibi insanlara duygusal olarak da tesir eden ve harekete geçiren olayların, Türkiye bağlantılı aşırı örgütlenmelerin Almanya’daki taraftarlarını da etkileme potansiyeli bulunduğuna işaret etti. “Bir yanda hükümet yanlıları, buna Türk milliyetçiler ve aşırı sağcılar da dahil, öte yanda da demokratik muhalif güçler, ama aynı zamanda PKK gibi aşırı ve terör örgütleri, yer alıyor” denilen açıklamada, Almanya’daki muhalif gazetecilerin durumuna da değinildi. Muhalif gazetecilerin takip edildiklerini ve tehditlerle sindirilmeye çalışıldığını da kaydeden teşkilat, kendisinin görevinin de bu faaliyetleri gözetlemek, aydınlatmak ve alınması gereken önlemleri tespit etmek olduğunu belirtti.
Haberin devamını okumak için TIKLAYINIZ