Almanya’da medya mensuplarına yönelik şiddet ve taciz olayları yükselişte. Failler arasında çoğunluğu aşırı sağ ve sağ görüşlüler oluştururken gazeteciler polis, yargı ve siyasetten daha fazla duyarlılık bekliyor.
Almanya’da medya mensuplarına yönelik fiziki saldırı ve tehditler artıyor. 1 Mayıs’ta kamu yayıncılık kuruluşu ZDF’in kamera ekibine maskeli 20 kişilik bir grup saldırdı, 6 medya mensubu yaralandı, gözaltına alınan altı şüpheli bir süre sonra serbest bırakıldı.
Yine kamu yayıncılığı yapan ARD’nin Berlin’de koronavirüs kısıtlamalarına yönelik protestoları izleyen ekibi Çarşamba günü saldırıya hedef oldu. Medya mensuplarından birine tekme atmak isterken mikrofon uzatma çubuğuna çarpan ve bir kameramanın başından yaralanmasına sebep olan 46 yaşındaki kişi de gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. “Tehlikeli fiziki yaralama” nedeniyle şüpheli hakkında soruşturmanın ise devam ettiği bildirildi.
Almanya’da başta aşırı sağ ve sağ eğilimli çevreler olmak üzere medya mensuplarına yönelik saldırılar ve cezai kovuşturmadaki eksiklikler basın özgürlüğünü tehdit ediyor. Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi verilerine göre 2015-2020 yılları arasında Almanya’da 119 gazeteci doğrudan fiziksel şiddete maruz kaldı, saldırıların yüzde 77’si aşırı sağ ve sağ görüşlü failler tarafından gerçekleştirildi.
Bielefeld Üniversitesinin 322 medya mensubuyla yaptığı güncel bir araştırma da gazetecilerin yüzde 59,9’unun son 12 ayda en az bir kez saldırıya maruz kaldığını ortaya koyuyor. Bu oran 2017 yılında yüzde 42 olarak kaydedilmişti.
Hakaret, şiddet, ölüm tehditleri…
Bielefeld Üniversitesi Disiplinlerarası Çatışma ve Şiddet Araştırmaları Enstitüsü’nün araştırmasında hakaretten düşmanca söyleme, şiddet ya da suç eylemlerine çağrıdan direkt fiziksel şiddet ve ölüm tehditlerine kadar nefret kaynaklı tepkilerin tümü saldırı olarak değerlendirildi.
Buna göre yüzde 41’lk kesim düzenli olarak ya da birden çok kez saldırıya hedef olduğunu belirtirken gazetecilerin yüzde 16,2’si meslek yaşamlarında en az bir kez doğrudan fiziksel saldırıya uğradığını kaydetti. Ankete katılan medya mensuplarının yüzde 15,8’i ise en az bir kez ölüm tehdidi aldığını söyledi. Ölüm tehdidi alanların yarısından çoğu, güvenlik birimlerince yeterince korunmadığını düşünüyor.
En tehlikeli konular: Göç, AfD ve sığınmacılar
Araştırmaya göre yüzde 68,6’lık çoğunluk, yazılan haberler nedeniyle maruz kalınan saldırıların son 12 ayda arttığını düşünüyor. Gazetecilerin haber yazımında “tehlikeli” gördüğü konuların başında ise “göç” geliyor. Göç konulu haberleri sağ popülist AfD partisi ve sığınmacılarla ilgili haberler izliyor.
Saldırıya uğrayan gazetecilerin yüzde 82,4’lik çoğunluğu saldırganların aşırı sağcı çevreye mensup olduğu tahminini dile getirdi. Saldırıların ender bir şekilde cezai kovuşturmaya tabi tutulduğuna dikkat çekilen raporda, polisin soruşturduğu dört vakadan sadece birinin hüküm giydiğine işaret edildi. Katılanların yüzde 76,9’u, medya mensuplarına yönelik saldırıların arkasında siyasi aktörler ve siyasi partilerin bulunduğunu düşünüyor. Burada yüzde 63’lük çoğunluk doğrudan AfD’ye dikkat çekiyor. AfD’yi aşırı sağ ve sağ görüşlü gruplar izliyor.
Otosansür tehlikesi
Bu tablo medya mensuplarının psikolojisini de etkiliyor. Araştırmaya göre gazetecilerin yüzde 62’si bu gelişme ışığında Almanya’da gazetecilik mesleğinin özgürlüğünü ve bağımsızlığını tehlikede görüyor. Meslektaşlarının saldırıya uğrama endişesi nedeniyle bazı konulardan uzak durmasını anlayışla karşılayacağını belirtenlerin oranı yüzde 52,3.
Ankete katılan pek çok gazeteci nefret söylemi konusunda polis ve yargıdan daha duyarlı olunmasını istiyor, gazeteciliğe yönelik saldırılar karşısında kamuoyundan daha fazla dayanışma ve siyasilerden daha fazla destek bekliyor.
DW/BK,HS
KAYNAK: ©️ Deutsche Welle Türkçe