Emniyet Genel Müdürlüğü, basın özgürlüğü için İngilizce, Almanca ve Türkçe olmak üzere 3 yıldır 3 dilde yapan Journalist Post dergisinin yazarlarını ve editörlerini fişledi. Gizli belge, Dicle Fırat Gazeteciler derneği Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu hakkında yürütülen dava dosyasında ortaya çıktı.
20 GAZETECİ FİŞLENDİ!
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre olay şöyle gelişti:
Hakkındaki davalar nedeniyle belli bir süre yurtdışında yaşadıktan sonra Ermenistan üzerinden Avrupa’ya geçmek istediği sırada pasaportunun sahte olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı olmadan İran’a iade edildikten sonra Türkiye-İran sınırına bırakılan gazeteci Aziz Oruç, 11 Aralık 2019 tarihinde Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde gözaltına alınarak tutuklandı.
Oruç’un “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı dava dosyasına, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün istihbarat amaçlı yaptığı gazeteci fişlemeleri de girdi. Aynı dosyada, Oruç’a yardım ettiği belirtilerek, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek”ten yargılanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu ile birlikte 20 gazetecinin fişlendiği belgede, gizli ibaresi kullanıldı.
İSİMLERİ, TC NUMARALARI, DERGİDEKİ GÖREVLERİ YAZILDI
Gülen Hareketi’ne yönelik istihbarat bilgilerine dayanan fişlemede, gazetecilerin “Journalist Post” adlı bir dergide yazılarının çıktığı belirtildi. Fişleme tutanağında, gazetecilerin isimleri, TC kimlik numaraları, dergideki pozisyonları ve Ulusal Yargı Ağı (UYAP) üzerinde kaydının bulunup bulunulmadığı bilgileri yer aldı.
Derginin yönetiminde yer alan ve dergiye yazı gönderenlerin isimlerinin yer aldığı fişlemede, Engin Sağ, Şemsi Açıkgöz, Mustafa Kılıç, Yüksek Durgut, Ramiz Kılıçarslan, Necdet Çelik, Hasan Cücük, İsmail Muhammet Sağıroğlu, Enes Cansever, Basri Doğan, Türkmen Terzi, Vedat Demir, Rabia Yavuz Türe, Yunus Erdoğdu, Naciye Nur Kılıç, Erkan Pehlivan, Dicle Müftüoğlu, Mustafa Kuleli, Erkin Emet ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş’un isimleri yer aldı. Gazeteciler Durmuş ve Müftüoğlu’nun dergiye yazı gönderdikleri kaydedilen fişleme tutanağı, 24 Mayıs 2022’de 174774 sicil numaralı ile 356021 sicil numaralı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler tarafından imza altına alındığı görüldü.
İçişleri Bakanlığı’nın, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün talebiyle Gülen Hareketi’ne yönelik açık kaynak taraması ile isim listesi ve bilgi notu oluşturulması talebiyle oluşturduğu fişleme listesinin, İl Emniyet Müdürlüğü’nün çalışmalarında değerlendirilmek üzere gönderildiği belirtildi.
GİZLİ BELGE 11 İLİN EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERİLDİ
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderilen listenin, gizli ibareli belge ile Ağrı, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Giresun, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kocaeli, Sivas ve Trabzon il emniyet müdürlükleri terörle mücadele şubelerine gönderildiği belirtildi.
Gönderilen listelerdeki kişilere yönelik işlem için adli makamlardan alınan talimatlar doğrultusunda çalışma yapılması gerektiği kaydedilen gizli ibareli belgede, hazırlanan listenin çalışmalarda değerlendirileceği vurgulanarak, “Söz konusu bilgi notu ve isim listesi yazımız ekinde gönderilmiş olup, bilgilerin bilmesi gerekenler prensibine göre hareket edilerek ilgisiz ve yetkisiz kişi, kurumlarla paylaşılmamasını, bildirilen istihbari nitelikteki bilgilerde adı geçen şahıslarla ilgili adli makamlardan alınacak talimat/talimatlar doğrultusunda gerekli çalışmaların yapılmasını ve neticesinden daire başkanımıza bilgi verilmesini dağıtımdaki il emniyet müdürlüklerinden, arz ederim…” ifadeleri yer aldı.
DİCLE MÜFTÜOĞLU: ASIL SUÇ GAZETECİLERİ FİŞLEMEK
DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, hakkındaki fişlemeye dair şunları belirtti: “Gazeteci arkadaşım Aziz Oruç İran’dan Türkiye’ye atılmıştı. Ailesi de Aziz sınır hattında sokakta kaldığı için bana ulaşmıştı. Ailem Doğubayazıt’ta oturduğu için Aziz’i evlerinde ağırlamalarını talep ettim. Bu kadar basit, insani ve arkadaşlık gereği olan bir durum nedeniyle ilk süreçte babam tutuklandı ve 8 ay cezaevinde kaldı. Hakkımda ise ‘örgüte yardım’ iddiasıyla dava açıldı. Dava dosyasına baktığımızda anlattıklarımın dışında bir suç içeren delil bulunmuyor. Ancak emniyet tarafından hakkımda algı oluşturmak adına gizli ibareli bir fişleme belgesi iletiliyor. Bu belgeyle birlikte mahkeme heyetine suçlu ya da ‘terörle iltisaklı’ gibi gösterilerek bu davada ceza almamı amaçlıyorlar. Ancak asıl suçun gazetecileri fişlemek olduğunu belirtmek gerekiyor. Bir dergiye yazdığım yazı yani mesleğimi yaptığım için fişleniyorum. Aynı zamanda bir meslek örgütü temsilcisiyim ve yazdığım yazı da derneğimizin yürüttüğü mücadeleyi, Kürt gazetecilerin karşılaştığı zorlukları aktarma amacıyla kaleme alınmıştı. Görevimi yaptığım içim yargılanmam isteniyor. Aynı durum TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş’a yönelik de yapılmış. Aynı sayıda yazı yazdığımız için bu durum benim dava dosyamda açığa çıktı. Fişlemenin bir suç olduğunu bir kez daha vurguluyorum ve tüm bunlara karşı gazeteciliğin suç olmadığını söylemeye ve mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz.”