Site icon International Journalists

Basının hafızası TGC Basın Müzesi 30 yaşında

Her yıl 15 bin kişinin ziyaret ettiği, kütüphanesinde gazetecilik ve iletişimle ilgili 30 bin kitap bulunan Basın Müzesi, kamuya yararlı bir dernek olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin çabalarıyla ayakta durmaya devam ediyor. 

Türk basının hafızası olarak nitelendirilen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Basın Müzesi, tarihi binasındaki hizmetinin 30. yılına girdi. Müze 30. yaşını TGC Başkanı Turgay Olcayto, Yönetim Kurulu üyeleri, gazeteciler, STK temsilcileri, müze yöneticileri ve akademisyenlerin katılımıyla kutladı.

TURGAY OLCAYTO: MÜZE İNSANLIĞIN EVRENSEL DEĞERLERİNE HİZMET EDİYOR

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto 30. Yıl töreninde yaptığı konuşmada Basın Müzesi’nin yalnız Türkiye’nin değil, insanlığın evrensel değerlerine de hizmet ettiğine dikkat çekti ve şöyle konuştu:

“Değerli dostlar, Müzemizin bu mutlu gününde birlikte olmaktan biz de sevinçliyiz. Kültür değerleri denince yalnız bir ülkenin kültür değerleri değil, tüm insanlığın değerleri akla gelmeli. Türkiye’de iletişim müzesi olarak bizim varlığımız da bu açıdan çok önemli. Müzede canlı tarih yaşıyor. Çok kıymetli objeleri, yapıtları gazeteciler- yazarlar bize bırakıyorlar. Yeni kuşaklar onları görsünler, yararlansınlar, ilham alsınlar diye. Müzedeki tüm objeler envantere kayıtlıdır. Atölyelerimiz de var. Resim, Osmanlıca ve diksiyon atölyelerinden meslektaşlarımız yararlanıyorlar. Kamuya yararlı bir dernek olanaklarıyla gerekli desteği veriyoruz. Ancak Müzenin daha da geliştirilmesi için maddi kaynağa ihtiyaç var. Bu konuda da meslektaşlarımızın ve bağışçıların desteğine ihtiyaç duyuyoruz.”

SİBEL GÜNEŞ: MÜZEMİZ TÜRK BASINININ TARİHİNE TANIKLIK EDİYOR

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, Basın Müzesi’nin kütüphanesinde 30 bin kitap olduğunu her yıl 15 bin kişinin ve 5 bin araştırmacının ziyaret ettiğini belirterek şu noktalara dikkat çekti:

“Basın Müzesi, 1865 yılında dönemin Maarif Nazırı Saffet Paşa tarafından İtalyan Mimar G. Fosetti’ye Neo Klasik tarzda yaptırıldı. Maarif-i Umumiye Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) ve İstanbul Darülfünunu hizmetlerinde kullanılan bina II. Abdülhamit döneminde Sansür Heyeti tarafından kullanıldı ve 1908 yılında Şehrülemaneti’ne (İstanbul Belediyesi) devredildi. Görkemli tarihi bina, Nezih Demirkent’in başkanlığındaki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu ile İstanbul Belediye Başkanı Abdullah Tırtıl arasında yapılan anlaşmayla 1983 yılında Cemiyet’e tahsis edildi. 1984-1988 yılları arasında restore edilen bina 9 Mayıs 1988 tarihinde hizmete açıldı.”

ORHAN ERİNÇ: MÜZENİN KURULUŞUNDA YER ALAN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİ SEVGİYLE ANIYORUZ

TGC Önceki Başkanı ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç ise konuşmasında Müzenin kuruluş öyküsüne yer verdi:

“Basın Müzesi’nin kuruluş kararını alan yönetim kurulu üyelerinin bir bölümünü kaybettik. Saygı ve özlemle anıyoruz. Nezih Demirkent, Necmi Tanyolaç, Recep Bilginer, Ziya Nebioğlu, Rıdvan Yelekçi, Hasan Pulur, Vasfiye Özkoçak, Yekta Okur, Mete Buharalı ve Nail Güreli’yi kaybettik.

Ünal Sakman, Rahmi Turan, Acar Şölen, Fatma Karaali, Erol Türegün, Doğan Yıldız ve ben hayattayım. Abdullah Tırtıl döneminde sözleşmesi imzalandı. Bağışlarla yapılmaya başlandı. Ama bu binayı restore eden kişi de Mehmet Ali Yılmaz’dı. Bir yere geldi inşaat tıkandı. O dönemde Belediye Başkanı seçilen Bedrettin Dalan ile görüşmeler yapıldı. Bedrettin Dalan’ın para harcayabilmesi için mal sahibi olması gerekiyordu. Binayı Bedrettin Dalan’a yani İBB’ye iade ettik. Restorasyonu tamamlandı ve tekrar Cemiyete iade edildi. Böyle bir geçmişi var. Çok sayıda bağış yapıldı. Müze yönetimi de konuya sahip çıktı. Arşivler, gazete koleksiyonları var. Eskiden gazeteciliğin nasıl daha sorumlu yapıldığını görmek mümkün. Gerçekten Türk basının gelişmelerinin teknolojik gelişmelerinin yansıdığı bir müze oldu. Basında ne yazık ki sadece teknolojik gelişme oldu. Gazetecilik topluca yapılan bir meslek. Bilgisayar ekranında gazeteciler artık tek başına çalışıyor. Türk basınında ekip çalışması tutarlı bir şekilde sürdürülemedi.”

ALTAN ÖYMEN: BASIN MÜZESİ MUTLAKA DEVAM ETMELİ VE DESTEKLENMELİ

Törene katılan Altan Öymen Basın Müzesi mücevher gibi oldu. Mutlaka devam etmeli ve desteklenmeli. Basının tarihi, demokratikleşme tarihiyle paralel gidiyor. Basındaki iniş çıkışlar Müze’ye yansıyor. Basın şehitlerinin yer aldığı Öldürülen Gazeteciler Galerisi var bu müzede. Artık kendi ecelleriyle ölen gazeteciler de var çok şükür. Müzenin güzel bir kütüphanesi var. Gazete koleksiyonu denilen bir şey vardı. Artık gazetelerde de bu kalktı. Şimdilerde bilgisayarlardan gazetelere bakılabiliyor. Mizanpaj kavramını bilgisayarla anlamak mümkün değil. Gazete koleksiyonlarının müzede yer alması bizim için çok önemli: TGC’nin Müze yönetimi ve çalışanlarının emeklerine teşekkür ediyorum.”

ORHAN KARAVELİ: MÜZEYE DESTEK SÜRMELİ

Müzenin bağışçılarından gazeteci, yazar Orhan Karaveli de törende söz aldı ve şunları söyledi:

“Müzede anı eşyalarım, resmim ve kitaplarım yer alıyor. Basın Müzesi mutlaka desteklenmeli. Basın Müzesi’nde büyük bir emek var. Tarih hazinesi Basın Müzesi. TGC Yönetimi ve Basın Müzesi Yönetimi’ne yardımı geçen herkes büyük bir takdiri, alkışı hak ediyorlar. Kıymeti bilinmelidir. Herkes yardımcı olmalıdır.”

 

AHMET ÖZDEMİR: 34 ŞİİR VE MUSİKİ GÜNLERİ DÜZENLENDİ

Basın Müzesi’nde beş yıl süreyle TGC adına Şiir ve Musiki Günleri düzenleyen TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir şöyle konuştu:

“Basın Müzesi basın camiasına büyük hizmet veriyor. Bir araştırmam için gerekli olan 1940’lı yıllara ait gazeteleri ancak burada bulabildim. TGC Meslekte İz Bırakanlar Toplantılarında her ay kaybettiğimiz bir meslek büyüğümüzü andık. Basın Müzesi kültür yuvası olarak gelecek nesillere de hizmet edecek. Katkısı olan herkese şükran duygularımı iletiyorum.”

NUR BATUR: BASIN MÜZESİ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ

Müzeye bir telefoto bağışlayan gazeteci-yazar Nur Batur ise duygularını şöyle dile getirdi:

Basın Müzesi benim için çok değerli. Meslek hayatımın en aktif gazeteciliğini yaptığım yıllara ait telefotoyu yıllardır saklıyordum. Bana Hürriyet’in Atina Bürosu’ndaki daha önceki temsilcilerden emanet edilmişti. Her gazeteci gibi tarihe tanıklık ettim. Telefotoyu hiçbir yere veremedim ve Basın Müzesi’ne bağışladım. Meslek hayatıma başladığımda telefoto geçerliydi. Benazir Butto ile Karaçi’de  yaptığım bir röportajın fotoğrafını dört saatte zor geçtiğimizi hatırlıyorum. Bir fotoğraf geçebildik ancak.”

TGC BASIN MÜZESİ DÜNYANIN SAYILI MÜZELERİNDEN BİRİ

TGC Basın Müzesi’nde basına emeği geçmiş kişilerin anı eşyaları, fotoğrafları, yağlı boya tabloları, hobileri sergileniyor. Müze ayrıca basın teknolojisi ve teknoloji ile üretilen eserleri bünyesinde barındırmasıyla dünyadaki sayılı müzeler arasında yer alıyor.

Basın Müzesi, basın teknolojisinin başlangıçtan günümüze değişimini gözler önüne seriyor. Müzede Türkiye’deki ilk basım olayı olarak bilinen 1729’da İbrahim Müteferrika’nın kurmuş olduğu matbaanın maketi ve bastığı örnekler, taşbaskı, düz baskı makinesi, rotatif, giyotin ve çeşitli dönemleri yansıtan baskı makineleri yer alıyor.

Türk gazetecilik tarihinin başlangıcı olan 1828 tarihli Vakayi-i Mısriye gazetesi ile basın tarihinin ilk basamaklarını anlatan belgeler ve gazeteler, 2. Meşrutiyet’le birlikte gerçekleşen basın patlaması, Meclisin açılışı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Latin harflerine geçiş ve günümüze kadar ki süreci içeren belgeler, fotoğraflar da Basın Müzesi’nde bulunuyor.

6 Nisan 1909’da Galata Köprüsü üzerinde katledilen ilk gazeteciden günümüze kadar öldürülen gazetecilerin fotoğrafları, “Öldürülen Gazeteciler” bölümünde yer alıyor.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi, müzecilik açısından taşıdığı bu niteliklerin  yanı sıra kültür ve sanat etkinlikleriyle de dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında bulunan Cevat Fehmi Başkut Sanat Galerisi’nde 6 ayrı salonda sergi yapılabiliyor. Müzenin üçüncü katında ise, uzmanlık kütüphanesi yer alıyor. Kütüphane de gazeteciler tarafından bağışlanmış 25 bin kitap, 1923’ten bu yana basılı, mikrofilm ve CD-DVD olarak gazete ve dergilerin koleksiyonları bulunuyor. Osmanlıca gazete ve dergi örnekleri de kütüphane koleksiyonunda yer alıyor. Müzede ayrıca Nezih Demirkent Konferans Salonu ve Cep Tiyatrosu da bulunuyor.

 

Exit mobile version