Gazetecilere yönelik saldırılar ve hedef göstermeler sürüyor. Erk Acarer, Ahmet Dönmez, Abdullah Bozkurt, Bülent Keneş, Cevheri Güven ve Levent Kenez saldırıya uğrayan veya iktidar destekli medya tarafından fotoğraflarıyla birlikte evlerinin açık adresi yayınlanarak hedef gösterilen sürgündeki gazetecilerden bazıları. Engel olunmazsa sayının ve saldırının büyüklüğünün artmasından endişe ediliyor.
Gazeteciler baskı ve tehdit altında mesleğini sürdürme çabasındayken, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) çarpıcı bir rapor yayınladı.
CPJ’nin 2022 Küresel Cezasızlık Endeksi bulgularına göre son 10 yıl içinde gerçekleşen gazeteci cinayetlerinin %80’e yakınında hiç kimse ceza almadı ve devletler bu sorunu çözmek için pek niyetli değiller.
Gazeteci katillerinin ezici çoğunluğunun cezalandırılmadığı CPJ’in 2022 Küresel Cezasızlık Endeksi bulgularıyla belgelendi. Geçen 10 yıl içerisinde mesleki faaliyetlerine misilleme olarak öldürülen 263 gazeteci cinayetinden %80’e yakınında katiller hiçbir ceza almadılar.
Somali bu endekste en kötü durumdaki ülke olma özelliğini sekiz yıldır aralıksız sürdürüyor. Suriye, Güney Sudan, Afganistan ve Irak bu sıralamayla onu izleyerek 1 Eylül 2012 – 31 Ağustos 2022 arasındaki dönemi inceleyen endeksin ilk beş sırasında yer alıyorlar. Savaş, siyasi istikrarsızlık ve hukukun üstünlüğünü sağlamada yetersizlik gibi sorunların endekste birçok kez yer almış bu ülkelerdeki köklü geçmişi yerleşik cezasızlık kültürüyle birleşince, yetkililerin gazeteciler için adalet sağlamaya kaynak ayırma ihtimali de azalıyor.
Endeksin mercek altına aldığı 1 Eylül 2012 – 31 Ağustos 2022 arası dönemde CPJ’in bulgularına göre dünya çapında 263 gazeteci çalışmaları sebebiyle öldürüldü. Bu vakalardan 206’sında (%78) CPJ tam cezasızlık tespit etti; yani bu suçtan dolayı kimse hüküm giymedi. Bir önceki endeks döneminde (1 Eylül 2011 – 1 Ağustos 2021) CPJ gazeteci cinayetlerinin %81’inin çözülmediğini tespit etmişti.
Rusya uzun zamandır gazeteci cinayetlerinde üst sıralarda gelen ülkelerden biri; devlette yolsuzluk veya insan hakkı ihlalleri gibi alanlarda çalışan muhabirler sıklıkla çalışmaları nedeniyle hedef alınıyorlar. Vladimir Putin 1999 sonlarında göreve geldiğinden beri en az 25 gazeteci mesleki faaliyetlerine doğrudan misilleme olarak öldürüldü. Ancak hedef alınarak öldürülen gazetecilerin sayısı bağımsız gazeteciliğin var olabildiği alanın küçülmesi nedeniyle azaldı. O alan Rusya’nın Ukrayna’yı Şubat ayında işgal etmesiyle birlikte neredeyse tamamen yok oldu çünkü geriye kalan medya kurumlarından çoğu yasa ve mevzuat baskısından dolayı kapandılar ve binlerce gazeteci Rusya basını için felaket anlamına gelen bu baskı dalgası esnasında ülkeyi terk etti.
Haberin devamına ve CPJ’nin raporuna ulaşmak için TIKLAYINIZ.