489 gün cezaevinde kaldıktan sonra dün tahliye edilen CHP PM Üyesi Eren Erdem, CHP İstanbul İl Merkezi’nde İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Erdem “Ne bugün korktum ne yarın korkacağım.” dedi.
Cezaevi arkadaşı Osman Kavala’yı da anlatan Erdem “Osman Kavala yan koğuştaydı. Birbirimize uzaktan bağırarak konuşurduk.” dedi.
‘İŞİMİZİ DUA İLE GÖRMEK DURUMUNDAYIZ’
Basın açıklamasına katılanları selamlayan Eren Erdem, “Türkiye’de yargılamalara hukuki yaklaşımlar sergilemek mümkün değil. İşimizi dua ile görmek durumundayız. Birbirimize dua etmek suretiyle destek vermek durumundayız. Eskiden hem dua ederdik hem de hukuken üstümüze düşenleri de yapardık. Ama artık ikincisi pek işe yaramıyor. Ama biz yine hukuk demeye devam edeceğiz” dedi.
‘CEZAEVİNE SUÇ İŞLEDİĞİ İÇİN GİRMİŞ BİRİ DEĞİLİM’
Kendisine destek verenlere teşekkür eden Erdem, “Ben cezaevine suç işlediği için girmiş biri değilim. Cezaevine işlenmiş suçlarla mücadele ettiği için girmiş biriyim. Demokrasiyi, adaleti, cumhuriyeti ortadan kaldırmaya çalışan bir anlayışla demokratik mücadele yaptığım için girmiş biriyim. Birileri bizi cezaevine soktuğu zaman bizi cezalandırılacağını, yıldıracağını tahayyül ediyor olabilir. Ancak hesaba katmadıkları bir şey var. Ben kurucu genel başkanı hakkında idam fermanı çıkarılmış, genel başkanları darbe dönemlerinde tutuklanmış bir siyasi hareketin mensubuyum. Dolayısıyla benim cezaevine girmek kaygısıyla söylenmesi gereken sözleri söylememem mensubu olduğum siyasi harekete hakaret olur. Hep beraber aynı duyarlılıkla Türkiye’nin gerçek demokrasi ile bütünleşmesi için devam edeceğiz. Cezaevine bir CHP’li olarak girdim, CHP’li olarak çıktım” dedi.
DEMİRTAŞ DA CEZAEVİNDE
Terörden yargılandığını söyleyen Erdem, “Cezaevinde çok sayıda insan cezaevinde haksız ve hukuksuz yere siyasi bedel ödüyor. Her biriyle de bu süreçte dayanışma içinde oldum. Selahattin Demirtaş da cezaevinde. Aynı nedenlerle cezaevinde. Sürecimizde birbirine benziyor. Osman Kavala ile yan koğuşlardaydık. Birbirimizi küçük bir camdan görürdük. Gün içinde bağırarak sohbet ederdik. Terörden yargılanmanın ağırlığını omuzlarımda taşıyorum. Yargıçları onurlu halkın vicdanına teslim etmek isterim. Eğer siz şairi, yazarı, siyasetçiyi terörist yaparsanız. Terör şiir yazan, konuşan, siyaset yapan bir şeye dönüşür. Siz teröre dünyanın en entelektüel elbisesini giydirirsiniz. Türkiye’de yaşanan budur” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Sözcü