Kapatılan Zaman gazetesinin muhabirlerinden olan ve tutuklanmadan önce Yeni Hayat gazetesinde muhabirlik yapmakta olan Bayram Kaya, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bir kaç gün sonra, Fethullah Gülen hareketine yakın medya kuruluşlarında görev yapan gazeteciler ve diğer medya çalışanlarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
Kaya, hakkındaki iddianamede “silahlı terör örgütüne üyelik” ile suçlanmakta ve 15 yıla kadar hapsi istenmekte.
Tutuklanmasından sekiz ay sonra, 31 Mart 2017 günü ilk duruşmasına çıkan Kaya, bu duruşmanın sonunda yargılamayı yapan İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince tutuksuz yargılanmak üzere 20 diğer sanıkla birlikte tahliye edildi, ancak bu 21 kişinin 13’ü hakkında “darbe” suçlamasıyla yeni bir soruşturma açılması, kalan sekizinin de tahliyelerine savcılıkça yapılan itirazın kabul edilmesi sonucunda tahliyeler gerçekleşmedi.
Kaya, tahliyesine savcılık tarafından itiraz edilen sekiz sanık arasında bulunuyordu.
Kamuoyunda “medya davası” olarak anılan 29 sanıklı davanın 24 Ekim 2017’de görülen duruşmasında sanıklar Murat Aksoy, Atilla Taş ve Davut Aydın’ın tahliyesine karar verildi. Aralarında Kaya’nın da bulunduğu diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hâlinin devamına hükmeden mahkeme, davayı 4 Aralık 2017 tarihine erteledi.
Bu tarihte görülen duruşmada, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nden SEGBİS ile bağlanan bir tanık, Bayram Kaya’yı üniversite yıllarından tanıdığını belirterek 2006 yılı civarında birlikte bir Kuran kursuna ve Fethullah Gülen grubunun “sohbet” diye adlandırılan dinî toplantılarına katıldıklarını söyledi. Ancak bunun üzerine söz alan Kaya, kendisinin 2005-2006 yıllarında İngiltere’de olduğunu ifade etti.
Savunmaların ardından mütalaasını açıklayan savcı, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hâllerinin devamını talep etti.
Duruşma sonunda aralarında Kaya’nın da bulunduğu 20 tutuklu sanığın tahliye talepleri, “dosyadaki mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut olguların bulunması, isnat edilen suçların tutuklama nedeni kanunen var kabul edilen suçlar içerisinde yer alması, teşebbüs edilen 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle işin arz ettiği önem, örgütün yapısı ve niteliği gereği yaşanan bu süreçte adlî kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı” gerekçe gösterilerek mahkemece reddedildi ve dava 6 Şubat 2018 tarihine ertelendi.
Davanın 6 Şubat 2018 günü görülen yedinci duruşmasında savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu.
On üç sanık hakkındaki “anayasal düzeni bozmaya teşebbüs” suçlamasının düşürülmesini talep eden savcı, buna karşın Murat Aksoy, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Muhterem Tanık dışındaki tüm sanıkların “örgüt üyeliği” suçlamasından cezalandırılmasını ve Aksoy hariç, davada daha önce tahliye edilen tüm sanıkların tekrar tutuklanmasını istedi.
Duruşmanın sonunda Zaman gazetesi eski ekonomi muhabirlerinden Halil İbrahim Balta’nın sağlık sorunları nedeniyle adlî kontrol şartıyla tahliye edilmesine hükmeden mahkeme, avukatların savunma için ek süre talebini göz önüne alarak davayı 22 Şubat’a erteledi.
Davanın 22 ve 23 Şubat’ta Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülen bir sonraki duruşmasında ise iki günde 13 sanık esas hakkındaki savunmalarını sunarken, mahkeme, ara kararında firari sanıklar Bülent Ceyhan ve Said Sefa’nın dosyalarının haklarında “örgüt üyeliği” suçundan açılan davalar nedeniyle ayrılmasına, ayrıca tutuklu yargılanan sanıklardan Emre Soncan’ın da dosyasının ayrılarak hakkında açılan yeni bir davayla birleştirilmesine hükmetti. Bu ara kararlar sonucunda davadaki toplam sanık sayısı 29’dan 26’ya indi.
Davanın bir önceki celsede esas hakkındaki savunmaların tamamlanamaması üzerine 7-8 Mart tarihlerine ertelenen karar duruşmasında savunmaların ardından hükmünü açıklayan İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 sanığın “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasından cezalandırılmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti, aralarında Bayram Kaya’nın da bulunduğu 11 sanığın “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan alt sınırdan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmalarına hükmetti. Mahkeme ayrıca tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hâllerinin “hükmen tutuklu” olarak devamına karar verdi.
Cezalara karşı savunma avukatlarınca yapılan temyiz başvurusu, istinaf mahkemesince reddedildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 22 Ekim 2018 tarihli kararında gazetecilerin istinaf taleplerini esastan reddetti. Mahkeme ayrıca tutuklu sanıkların tutukluluk hâllerinin devamına hükmetti. Avukatların duruşma taleplerine karşın duruşmasız olarak verilen istinaf kararında, dosyada mevcut delillerin suçun ispatı bakımından yerinde ve yeterli olduğu ve yerel mahkemenin kararının hukuka uygun olduğu ifade edildi.
Kaya halen “hükmen tutuklu” olarak Silivri Cezaevi’nde bulunuyor.
Kaynak:Jailed Journos,Expressioninterrupted