Bugün 25 Aralık 2020… 2021’e saatler kala her muhalif sesin bastırıldığı, ifade özgürlüğünün dibe vurduğu, gazeteci ve yayın gruplarının kapatıldığı, el konulduğu yandaşlar tarafından satın alındığı bir ülke oldu Türkiye. Bunun bir kanıtı daha herkesin gözü önünde yaşandı maalesef.
Yayın hayatına 30 Kasım’da başlayan Olay TV, yayın hayatına son verdi. 180 televizyoncu, gazeteci ve basın emekçisinin çalıştığı televizyon kanalının sadece ‘tarafsız habercilik yapacağız’ diye bir iddiaları vardı. 26 günde bu iddialarını gerçekleştirebildiler mi? O da bilinmez ama Türkiye’deki AKP iktidarı tahammül edemedi, onlarca televizyonun yanında yayın yapan bir televizyon kanalına.
Önce gizliden kayyım atar gibi el altından yandaşların listesini verdiler, iş başına getirilmesi için. Ardından beğenmedikleri emekçilerin kovulmasının talimatını verdiler. Netice alınamayınca televizyon ortaklarından tanınmış iş adamı Cavit Çağlar’a baskı yaptılar. Çağlar daha fazla dayanamadı ve anlaşmayı bozdu.
Aslında bu hadise de gösterdi ki Türkiye’de bir bakanın istifasını bile veremeyen bir medya düzeni var, bu böyle devam etsin isteniyor.
Erdoğan ve hükümetinin uluslararası basın özgürlüğü ve insan hakları adına sergilediği tutum ortada. Türkiye’deki iktidar medya özgürlüğü konusundaki kara siciline bir dosya daha ekledi. International Journalists olarak, Olay TV’de mağdur edilen 180 emekçiye ve haber alma hakları bir kere daha ihlal edilen Türkiye halkına geçmiş olsun diliyoruz. Ve AKP rejiminin basın özgürlüğüne yaptığı saldırıyı kınıyoruz.
International Journalists