GAZETECİLERE YÖNELİK BASKILAR
Rapora göre, 2023-2024 adli yargılama yılı içinde ifade özgürlüğü kapsamında yargılanan 1.856 kişi arasında 366 gazeteci bulunuyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet görevlileri ve polisler birçok davada müşteki sıfatıyla yer alıyor. Devlet görevlilerinin taraf olduğu 107 davada toplamda 230 kişi yargılandı ve bu davaların yüzde 64’ünde gazeteciler sanık koltuğundaydı.
SANSÜR YASASI VE GAZETECİLERİ CEZALANDIRMA
“Sansür yasası” olarak bilinen TCK 217/A kapsamındaki “halkı yanıltıcı bilgiyi yaymak” suçlaması, iktidarın gazetecilere uyguladığı bir cezalandırma aracı haline geldi. Pek çok gazeteci, iktidarın hoşuna gitmeyen haberler yaptığı için bu suçlamayla yargılandı ve cezalandırıldı.
ADİL YARGILAMA HAKKI İHLALLERİ
Rapora göre, 1 Eylül 2023 ile 20 Temmuz 2024 arasında MLSA’nın gözlemlediği 281 davada toplamda 1.856 kişi yargılandı. Sanıkların yüzde 46,3’ünü aktivistler, yüzde 20,25’ini öğrenciler ve yüzde 19,7’sini gazeteciler oluşturdu. İzlenen duruşmaların yüzde 68,4’ünde adil yargılama hakkı ihlalleri tespit edildi. Duruşmaların geç başlaması, savunmaların kesilmesi, sanıklara söz hakkı verilmemesi ve mahkeme salonlarındaki yetersiz fiziksel koşullar öne çıkan sorunlar arasında yer aldı.
GAZETECİ BİR YIL İÇİNDE 2 KEZ TUTUKLANDI
Bir yıl içinde iki kez tutuklanan Gazeteci Furkan Karabay, gazetecilik üzerindeki baskıları KARAR gazetesinden Büşra Cebeci‘ye anlattı. Karabay, yaşadıklarının kendisinde bir travma yaratmadığını, aksine habercilik inadını perçinlediğini söyledi. Karabay, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanması ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle 9 Kasım’da tutuklandı. Karabay, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve yanıltıcı bilgiyi alenen yaymakla” suçlandı.
GAZETECİLERE YÖNELİK KEYFİ TUTUKLAMALAR
Karabay, 2023’ün Aralık ayında da Sarallar adlı suç örgütünden Barış Saral’ın yargılandığı davayı haberleştirmesi nedeniyle “terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef gösterme” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Her iki tutuklanmasında da benzer suçlamalarla karşılaşan Karabay, tutuklanma gerekçelerini şöyle anlattı: “Gazeteciliği görev bilinciyle yapıyorum, hiçbir zaman kendimi ‘korumak’ için otosansüre gitmedim. İlk tutukluluğumda, ‘Haberde başsavcının ismini neden verdin?’ diye sormuştu savcı. İkinci tutukluluğumda da benzer gerekçelerle tutuklandım.”
Karabay’ın her iki tutukluluğu da kısa sürdü, çünkü suçlamalar uzun süreli tutukluluğa yetecek türden değildi. Ancak Karabay’ın bir yıl içinde ikinci kez benzer suçlamalarla tutuklanması, gözaltı ve tutukluluk gibi uygulamaların keyfiliğini gözler önüne seriyor. Karabay, yaşadıklarının kendisinde bir travma yaratmadığını, aksine gazetecilik yapma inadını perçinlediğini belirtti.