Teknolojinin gelişmesi, çalışma ve iş yapış biçimleri üzerinde belirleyici bir rol oynadı. Dünya genelinde pek çok şirket çalışanlarına evden çalışma imkânı sunarken, şirketlerin serbest çalışanlardan (herhangi bir ofis ve işverene bağlı olmadan çalışan kimse) aldığı hizmetler de her geçen gün artıyor.
ABD’de iş gücünün yüzde 35’ini serbest çalışanlar oluştururken bu oran Avrupa Birliği’nde yüzde 16.1. Dünya Ekonomik Forumu kapsamında yapılan araştırmaya göre, serbest çalışanların sayısının gelecek 10 yılda iş gücünün yarısını aşacağı tahmin ediliyor.
Bu durum Türkiye’de de pek farklı değil. Beyaz yakalı ofis çalışanlarının çoğu istifa edip serbest çalışma hayatına atılıyor. Çevirmen, editör, içerik yazarı, gazeteci, mimar, fotoğrafçı, grafik ve web tasarımcısı, yazılımcı hatta öğretmen, hepsi hem müşteri bulmak hem de iş üretmek için serbest çalışan oluyor. Gazetecilerin serbest çalışmayı tercih etmelerinin çok önemli bir sebebi sektörün kriz denebilecek boyutlarda yaşadığı büyük değişim. Bu durum aslında bunun bir tercih değil mecburiyet olduğunu da gösteriyor.
Serbest çalışmayı tercih etmenin avantajları arasında verimli ve esnek çalışma saatleri, ofise bağlı kalmama, iş seçme özgürlüğü gibi etkenler olsa da yalnızlık, rekabet, bu rekabetten doğan düşük ücretler, aracı platformların komisyonları gibi pek çok dezavantaj da bulunuyor.
Telif sorunu
Serbest çalışmanın zorlukları arasında telif sorunu başı çekiyor. İşverenler, telif sözleşmesi imzalayarak sorumluluk almaktan kaçınıyor. Hâl böyle olunca serbest çalışan, işverene tek bir proje için hazırladığı haber, görsel, çeviri ya da tasarımın farklı işlerde de kullanıldığına şahit olabiliyor. Böyle bir durumla karşılaşıldığında dava açma hakkı bulunsa da çoğu zaman işten elde edilen gelir dava masraflarını karşılamaya yetmeyecek düzeyde oluyor. Davanın uzun sürecek olması da cabası…
Bir serbest çalışan örgütlenmesi: Ofissizler
Türkiye’nin ilk serbest çalışan örgütlenmesi Ofissizler, serbest çalışan insanların bir araya gelmesiyle oluşan bir dayanışma ağı. 2015 yılında beyaz yakalıların ve serbest çalışanların ortak mekân arayışıyla ortaya çıkan Dünyada Mekan’da yapılan bir dizi atölye ve toplantı sonucu 2018’in yazında hayata geçti. Ofissizler, yukarıda bahsettiğim olumsuzlukları birlikte göğüslemek ve serbest çalışanlara yalnız olmadıklarını anımsatmak için bir araya gelmiş gönüllülerden oluşuyor. Belli bir mekâna bağlı kalmayan, özgür gibi görünen çalışma ortamlarının zamanla yalnızlık ve bunalım getirdiği düşüncesindeler.
Serbest çalışanların çalışma şartlarını iyileştirmeyi amaçlayan Ofissizler, 8 Aralık Cumartesi günü Dünyada Mekan’da bir araya gelerek çevrim içi platformları serbest çalışanlar açısından değerlendirdi. Neredeyse her serbest çalışanın bir kez yolunun geçtiği çevrim içi platformlar, hem global hem de yerel örneklerle ele alınarak avantajları ve dezavantajları masaya yatırıldı.
Her skaladan müşteriye ulaşma, işverenle olan iletişim sürecinde kolaylık, ödeme almada kolaylık, global sitelerde dövizle kazanma ve farklı projelerde çalışma imkânları çevrim içi platformların avantajları iken; rekabet, çevrim içi platformların aldığı komisyonlar, iş bulmak için fazla zaman harcama, fatura kesme zorunluluğu da dezavantajlar olarak dile getirildi.
Ofissizler, olumsuzlukları konuşmanın ötesinde çözüm bulmak için kolları sıvadı. Toplantıdan çıkan fikirleri ve çözüm önerilerini listeleyerek çevrim içi platformlar ile paylaşacaklar. Bu platformların bu önerileri dikkate alıp, uyguladığını görmek için ise vakte ihtiyacımız var.
Serbest gazeteci olmak
Ofissizler ağından serbest çalışan bir gazeteciyle isminin açıklanmaması koşuluyla iletişim kuruyorum. İsminin açıklanmasını istemiyor çünkü, serbest olarak içerik ürettiği sektör dergisindeki işini kaybetmek istemiyor. Ulusal bir gazetenin hafta sonu ekinde çalışırken, kolay kadro bulma ve maaşını düzenli alabilmek amacıyla ekonomi gazeteciliğine yönelmiş ve 10 yılı aşkın bir süredir sektörün içinde yer alıyor.
Serbest gazeteciliğe nasıl başladığını sorduğumda “tesadüfen” yanıtını alıyorum. “Kariyer planımda açıkçası bu şekilde çalışmak yoktu,” diyor. Üç yıl önce çalıştığı ekonomi dergisi, kendisiyle birlikte tüm yazı işleri çalışanlarının işine son vermiş. Kısa bir işsizlik sürecinin ardından şu an içerik ürettiği dergiyle serbest olarak çalışmaya başlamış.
Ağını sorduğumda düzenli olarak iş yaptığı alanın uluslararası basın olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Ağım sayesinde sektörel dergi ya da bazı derneklerden de iş geliyor. Deşifre, haber yazma vb işler. Genel olarak iş seçmemeye çalışıyorum.”
Gazeteciliğin DNA’sında işsizlik ve güvencesizlik var
İşsizliğin en yüksek olduğu mesleklerden biri olan gazetecilik alanında serbest çalışmayı soruyorum, söze “Gazeteciliğin DNA’sında işsiz kalma ve güvencesiz çalışma var,” diye başlıyor. Kadrolu çalışmanın gazetecilik alanında iş güvencesi sağlamadığına dikkat çekerek, “Bu yüzden hep diken üstündesin. Dolayısıyla bu işi serbest yaparkenki stres ve sorumluluk çok daha büyük oluyor. Her zaman iyi iş çıkarma, işi zamanında teslim etme, ilişkilerini iyi tutma zorunluluğu var. Çünkü bir ay sonra ne olacağını kestiremiyorsun. Bir noktada serbest gazetecilik, gazetecilik yapan kişiler için yeni işsizlik modeli gibi bir şeye dönüşmeye başladı. Yani aslında işsizsiniz ama bir taraftan da değilsiniz,” diyor.
Alacağım cevapları az çok tahmin ederek serbest gazeteciliğin zorluklarını soruyorum. Kendi penceresinden anlatmaya başlıyor: “Serbest çalışanların karşılaştığı en büyük sorun ödeme almak. Kurumsal olmayan yerlerle çalıştığımda paramın peşinden koşturmak zorunda kaldığım zamanlar oldu. En önemli bir diğer sorun ise sigortasız çalışma. Bu durum SGK primlerini dışarıdan ödeyerek halledilebilir. Ama her ay bu meblağı kendi kendine ödeme sorumluluğu benim için zorlayıcı,” diyor. Serbest çalışmanın manevi zorlukları arasında ise depresyon ve çalışma rutini oluşturmaktaki zorluğa değinerek, “Sabahları uyanmakta, geceleri uyumakta zorlandım. Gecem gündüzüm birbirine girdi. Gün içindeki rutinlerimi kaybettim. Ama sonrasında para kazanmak öncelik hâline gelince mecburen kendimi disipline ettim,” diyor.
Kaynak: newslabturkey