Bilgi özgürlüğü, özgür bir toplumun temel unsurlarından biridir, barışçıl ve uyumlu bir yaşam için gereklidir. Aynı zamanda, hem gerçekleri kimseden korkmadan söylemek hem de kimseye boyun eğmeden, doğruluk ve netlikle elde edip yaymak bir insan hakkıdır.
Geniş kitlelere ulaşmak için kullanılan medya araçları toplumumuzda hayati bir rol oynamıştır. Medya, ulus devletlerinde siyasi, adli ve kolluk kuvvetleriyle birlikte iyi yönetişimin temel kurumlarından biridir.
Geleneksel medya olan kitaplar, dergiler ve gazeteler bilginin yayılması rolünü yerine getirdiler. Şimdilerde ise hayatımızda giderek fazla yer bulan filmler, radyo, TV, internet, e-posta, sosyal medya platformları bilgi alışverişinde adeta bir devrim yarattı.
Batı demokrasilerinin güçlü yönlerinden biri, medyanın genel nüfusa bilgi sağlamasıdır. Bununla birlikte devlet ku- rumları üzerinde kontrol ve denge unsuru da olmuştur. Ancak, büyük medya imparatorluklarını elinde tutan medya baronları, gündemleri kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirerek medya özgürlüğünü engelleyebilmektedir.
Öte yandan, bazı ülkelerde otoriter rejimler kitle iletişim araçları üzerinde kontrol sağlayarak, kitlelere sınırlı bilgi akışı sağlayarak kötü yönetişim, yolsuzluk ve baskıya sebep olmuştur. Gazeteciler, halka bilgi sağlarken bunu doğruluk ve büyük sorumlulukla yerine getirmeleri kritik bir öneme sahiptir. İyi bir toplumda, gazetecilere gerçekleri bildirme, güncel olaylar hakkındaki fikir ve görüşlerini korkmadan, boyun eğmeden ifade etme fırsatı verilmelidir. Ayrıca, iyi yönetişim için eleştiri ve şikâyetleri önyargısız bir şekilde paylaşmaktan, çeşitli fikir ve görüşlerini yansıtmaktan da sorumludurlar.
Gazeteciler adaletsizlik, yolsuzluk, zulüm, güç ve servetin kötüye kullanılması konusunda gerçeği aramalıdır. Cesaretleriyle farkındalık yaratmalı, adil bir toplum inşa etmek için düzeltici eylemleri teşvik etmelidir.
Ne yazık ki, genel olarak üçüncü dünya ülkeleri olarak nitelendirilen birçok Müslüman ülkede, gazetecilerin bilgiyi özgürce yayma fırsatlarının sınırlı olduğu bir medya görülmektedir. Bazı bağımsız medya kuruluşlarına müsamaha gösterilmiyor, gerçekleri özgürce ifade etme özgürlüğünü kullanmak isteyen gazeteciler hapse atılıyor, sürgüne gönderiliyor veya öldürülüyor.
2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki Konsolosluğu’nda öldürülen, Cemal Kaşıkçı’nın cesedi hala bulunamadı. Suudi rejiminin izlediği politikalar hakkında yorum yapan gazeteci Kaşıkçı’nın dudak uçuklatan bir davası var. Suudi Gazeteci cinayetiyle ilgili uluslararası soruşturmayı yöneten BM insan hakları müfettişi Özel Raportörü Agnes Callamard, Suudi hükümetinin suçtan sorumlu olduğuna dair kesin kanıtlar elde etti. 7 Şubat 2019 Perşembe günü yaptığı açıklamada, olayı “Suudi Arabistan devlet yetkilileri tarafından planlanmış ve işlenen vahşi ve önceden tasarlanmış bir öldürme” olarak niteledi.
Aralarında Suudi Arabistan, Mısır, Türkiye, Suriye, Bahreyn, BAE ve Bangladeş’in de bulunduğu birçok Müslüman ülkede bağımsız medya kuruluşları ya kapatıldı ya da hoş görülmedi. Gazeteciler taciz edildi, hapse atıldı ve sürgüne zorlandı.
Sürgün edilen gazetecilerin çoğu bugün Batı ülkelerine sığındı. Onlar bulundukları ülkenin yerel dillerini öğrenerek, ek nitelikler kazanarak hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışıyorlar.
Kuzey Amerika, İngiltere, Avrupa ve Avustralya’da çok kültürlü ve çok dilli medya kurumları gelişti, göçmen gazetecilerin kendi ülkelerindeki in- sanlara olduğu kadar kendi toplumlarına da hizmet etmeleri için fırsatlar sağladılar.
Ana akım medya büyük ölçüde savaş, çatışma, suç ve saldırılarla ilgili olumsuz haberleri vurgularken, toplum temelli medya ise iyi haberleri, toplum yaşamının olumlu yönlerini, toplum örgütlerinin haberlerini ve insanların yaptıkları iyi işleri paylaşıyor.
Avustralya’da, ana akım gazeteler ile diğer medya kuruluşlarına ek olarak, ülkenin çok kültürlü topluluğunu temsil eden çok sayıda etnik ve çok dilli topluluk gazetesi bulunuyor.
AMUST, 1991 yılında haftalık olarak yayınlanan çok dilli bir topluluk gazetesi Australasian Muslim Times olarak yayın hayatına başladı. Gazete, Temmuz 2014’te Avustralya’nın çeşitli Müslüman topluluğunun sesi olarak yeniden şekillendirildi. AMUST Gazetesinin dinamik bir internet sitesi, sosyal medyası, aylık e-posta bülteni ve ulusal gazete baskısı var. Yayınlarının içeriğinde yerel, ulusal ve küresel haberler, görüşler, topluluk etkinlikleri, yaşam tarzları ve spor etkinlikleri de bulunuyor.
Dünyanın pek çok yerinden insanların, korkmadan düşüncelerini paylaştıkları, medya özgürlüğü açısından en iyi fırsatları sunduğuna inandığım bu ülkede, yarım yüzyıldır yaşamaktan büyük gurur duyuyorum.
Bilgi özgürlüğü, özgür bir toplumun temel unsurlarından biridir, barışçıl ve uyumlu bir yaşam için gereklidir. Aynı zamanda, hem gerçekleri kimseden korkmadan söylemek hem de kimseye boyun eğmeden, doğruluk ve netlikle elde edip yaymak bir insan hakkıdır.
ZİA AHMAD
- Zia Ahmad, Avustralya’ da yayın yapan Muslim Times (AMUST) gazetesinin Genel Yayın Yönetmenidir. Ayrıca, İslami Eğitim ve Refah Vakfı’nın (IFEW) ve Çok Kültürlü Bayram Festivali ve Fuarı Organizatörleri Konsorsiyumu’nun (MEFF) mütevelli heyetindendir. 2021’de Premier’in Çok Kültürlü İletişim Ödülleri’nde (PMCA) Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü kazandı. Ayrıca, 2019’da PMCA’ da En İyi Baskı Raporu Ödülü, 2018’de Dinler arası Diyalog Ödülü ve Mükemmellik Ödülü, 2016’da PMCA’ da Yılın En İyi Başyazı/Yorumu Ödülü ve Avustralya Mezunlar Derneği ödülü, 1998’de Sydney Üniversitesi Madalyası gibi birçok ödül kazandı.