Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün yayımladığı Dünya Basın Özgürlüğü Raporu’a göre Türkiye yerini korudu, geçen yıl olduğu gibi 157. sırada yer aldı.
Rapor, Türkiye adına ilklerle dolu.
180 ülke arasında yapılan incelemeye göre Türkiye, cezaevinde en fazla gazetecinin olduğu; aynı zamanda, Paradise Papers belgelerini haberleştirdiği için bir gazetecinin de yargılandığı tek ülke.
Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan eski başbakan Binali Yıldırım’ın çocuklarının Malta’daki off-shore şirketleriyle ilgili “Paradise Papers” yazı dizisi nedeniyle, gazeteci Pelin Ünker, Ocak ayında 1 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 8 bin 860 lira para cezasına çarptı.
2019 raporuna göre dünya genelinde gazetecilere yönelik artan öfke, şiddet içeren eylemlere yol açtı. Bu da gazetecilerin korku ve endişe içinde çalışmalarına neden oluyor. Gazetecilerin tamamen özgür çalışabildiği ülke sayısı azalırken, basın üzerindeki kontrol ve baskıyı artıran otoriter rejimlerin sayısının artıyor olması da rapordaki tespitler arasında.
“İyi” ve “kısmen iyi” statüdeki ülke sayısı azaldı
Her yıl 180 ülkede yapılan araştırmanın sonuçlarının yer aldığı rapora göre, politikacıların gazetecilere olan düşmanlığı şiddet eylemlerine yol açmakla birlikte gazetecilerin korkusuzca ve güven içinde haber yapmasına da engel oluyor.
RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, “Eğer siyasi tartışmalar gizlice ya da açıkça, iç savaş ortamına doğru giden ve gazetecilerin günah keçisi olduğu bir atmosferin oluşmasına yol açıyorsa, demokrasi büyük tehlike altında demektir. Bu korku ve tehdit çemberine son vermek, tarih boyunca edinilen özgürlüğe değer veren iyi niyetli tüm insanlar için acil öncelik olmalı.” dedi.
180 ülke arasında yapılan sıralamada Norveç üçüncü kez 1. sırada yer aldı. Geçen yıl dördüncü olan Finlandiya bu yıl 2. sıraya yükselirken, geçen yılın üçüncüsü Hollanda bu yıl 4. sıraya düştü. Hollanda’nın gerilemesinin sebebi özellikle organize suçlarla ilgili haberler yapan iki muhabirin sürekli polis koruması altında yaşamak zorunda kalması olarak gösteriliyor.
Geçen yıl ikinci olan İsveç ise 3. sırada yer alıyor, sebebi gazetecilere yönelik siber tacizler.
Afrika’da iki ülke, geçen yıla göre büyük bir gelişme göstererek üst sıralara yükseldi. Geçen yıl 110. sırada olan Etiyopya 40’ıncı, geçen yıl 92. sırada olan Gambia da 30. sıraya yükseldi.
Ancak rapora göre, birçok otoriter rejimde basın özgürlüğü geriledi.
Örneğin gazetecilerin sık sık tutuklandığı ve güvenlik güçleri tarafından şiddete maruz kaldığı Venezuela 148, Kremlin’in gözaltıları, keyfi aramaları ve bazı sert yasaları basın üzerinde baskı kurmak için kullandığı Rusya 149. sıraya geriledi.
Listenin en sonunda 176. sıradaki Vietnam ve 177. sıradaki Çin, geçen yıla göre birer sıra geriledi.
Geçen yıl sondan ikinci sırada olan Eritrea, sınır komşusu Etiyopya ile yapılan barış sonrası gazeteciler üzerindeki baskıyı kısmen azaltarak 178. sıraya yükseldi. Geçen yıl sonuncu sırada olan Kuzey Kore de bu sene 179. Basın özgürlüğü sıralamasında em sonda olan ülke ise Türkmenistan.
180 ülke içinde sadece yüzde 24’ü gazeteciler için “iyi” ya da “kısmen iyi” kategorisinde.
Geçen yıl bu oran yüzde 26’ydı.
ABD ‘problemli ülkeler‘ listesinde
Başkan Donald Trump’ın gazetecilere yönelik düşmanca ve sert açıklamaları sebebiyle medya üzerindeki baskının arttığı ABD, 45. sıradan 48. sıraya geriledi.
Ülke tarihinde ilk kez bu kadar çok sayıda ölüm tehdidi alan gazetecinin, koruma için ilk kez bu kadar fazla oranda özel güvenlik şirketiyle anlaştığı ABD, bu yıl “problemli” ülkeler listesinde.
Hindu milliyetçiliğini eleştiren gazetecilere “Hindu karşıtı” etiketi yapıştırılan ve 2018’de bu kampanya sonucu altı gazetecinin öldürüldüğü Hindistan da 140. sırada.
Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası Suudi Arabistan da geriledi
Raporda “iktidarı eleştiren gazetecilere zulmetmek için kullanılan şiddetin artık bir sınırı yok gibi duruyor” ifadesi kullanıldıktan sonra, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim’de İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda öldürüldüğü hatırlatılıyor. Dünyanın her yerinde Suudi gazetecilere bu şekilde bir gözdağı da verildiği ve birçok gazetecinin ölüm korkusuyla yazmayı tamamen bıraktığı belirtilen raporda Suudi Arabistan, 172. sırada.
Sarı Yelekliler protestolarını polis koruması olmadan çoğunlukla haberleştiremeyen gazetecilerin “taraf'” olarak damgalandığı Fransa da, bu sene bir sıra gerileyerek 32. sırada yer aldı.
En tehlikeli bölge Ortadoğu ve Kuzey Afrika
Dünya üzerindeki bölgelerin tek tek incelendiği rapora göre, gazeteciler için en tehlikeli bölge Ortadoğu ve Kuzey Afrika.
2018’e göre öldürülen gazeteci sayısı azalsa da, Suriye 174, Yemen 168, Libya da 162. sırada yer alıyor. Bu ülkelerde gazetecilik yapmak “aşırı tehlikeli” olarak tanımlanıyor.
Dünyada en fazla gazetecinin cezaevinde olduğu ülkelerden biri olan İran da 170. sırada.
Mısır 163, Bahreyn 167, Fas 135 ve geçen yıla göre on beş sıra yükselen Tunus 97. sırada.
Doğu Avrupa ve Orta Asya ise, geçen yıl olduğu gibi en tehlikeli ikinci bölge konumunda. Bunun en önemli sebebi de gazetecilerin gittikçe daha büyük oranda yargı yoluyla susturulması.
Bölgedeki ülkelerin yarısından fazlası 150’inci sıranın altında.
Raporda, bölgenin en büyük ülkelerinden Rusya ve Türkiye’nin, bağımsız medya kuruluşlarını yargılamaya devam ettikleri kaydediliyor.
Afganistan’ın 121, Pakistan’ın 142. sırada olduğu rapora göre, 160. sıradaki Özbekistan da, “çok kötü” statüsünde.
En büyük kötüye gidiş Kuzey ve Güney Amerika ülkeleriyle, Avrupa ve Balkanlar bölgelerinde görünürken, geçen yıllarda da gazeteciler için tehlikeli ya da sorunlu kategorisinde yer alan Afrika ülkelerinde geriye gidiş küçük bir oranda gerçekleşti.
Afrika’da gazeteciler için en ölümcül ülke 164. sıradaki Somali oldu.
Kaynak: BBC Türkçe