Hazal Turan
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) medya, siyaset, yargı gibi farklı alanlarda üst düzey karar alan kadınların profillerini ve bu pozisyonlara kadınların katılımlarını incelediği proje kapsamında bir rapor yayımladı. “Üst Düzey Karar Almada Kadın Katılımı” başlıklı rapor medya alanında üst düzey karar almada kadın katılımını “Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Türkiye Radyo Televizyon Kurulu’nda (TRT) 2014- 2018 arası ne kadın başkan ne kadın üye yer alıyor. AB ortalamalarında ise denk kurumlarda 1/3 oranında kadın var” verileriyle açıkladı.
TESEV’in İsveç Başkonsolosluğu ortaklığıyla yürüttüğü proje neticesinde hazırlanan rapor, konuyu üst düzey kadın varlığının tarihsel dönüşümü, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine göre konumu ve sektörel olmak üzere üç eksen üzerinden inceledi.
Raporda Avrupa Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü’nün (EIGE) düzenli olarak topladığı ve paylaştığı üst düzey karar alıcı kadınlar verisi ışığında Türkiye’deki bağlamı, Avrupa Birliği’yle de kıyaslayarak değerlendirildi ve şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye’de farklı alanlarda üst düzey karar alıcı kadınların oranlarına bakıyoruz. Bu oranları hem tarihsel dönüşümleriyle hem de Avrupa Birliği ülkelerinin oranlarıyla kıyaslayarak geniş niceliksel bağlamlarında inceliyoruz.”
Türkiye’de kadın katılımı üzerine niteliksel bir değerlendirme için de, bu alanlarda üst düzey karar alıcı kadınlarla ve eğer yoksa erkeklerle derinlemesine görüşmeler yapıldığı belirtildi.
Raporda, “Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Türkiye Radyo Televizyon Kurulu’nda (TRT) 2014- 2018 yılları arasında ne kadın başkan ne kadın üye yer aldığı belirtilerek “AB ortalamalarında ise denk kurumlarda 1/3 oranında kadın var” denildi.
Freedom House tarafından hazırlanan Uluslararası Özgürlük Raporları’nın 2018 versiyonunda Avrupa ülkelerinin çoğunluğunun ‘özgür’ kategorisine girdiği belirtilen raporda, Finlandiya, İsveç ve Norveç’te medyada kadın-erkek eşitliğinin yüzde 100 olduğu, Türkiye’de ise bu oranın ancak yüzde 32’de kaldığı ifade edildi. Bu konuya ilişkin yapılan değerlendirmede, “Medyada üst düzey karar alma pozisyonunda kadın-erkek eşitliğinin ifade özgürlüğüyle bir ilgisi olabilir mi” ifadesi kullanıldı.
“AB üyeliğinin toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının geliştirilmesi ve uygulanmasında olumlu
bir etkisi olabilir mi” diye sorulan raporda, Türkiye ile kıyaslanan Polonya’nın istatistiklerine bakıldığında , 2004’te AB’ye üye olan Polonya’nın kadın-erkek eşitliğinin istikrarlı bir şekilde arttığı belirtildi.
Daha uzun zamandır AB üyesi olan ve yine Türkiye ile kıyaslanan Yunanistan, İspanya ve Portekiz hakkında bir değerlendirme içeren raporda, “Türkiye’nin son derece zayıf olduğu yargı, finans ve medya alanlarındaki kadın-erkek eşitliği trendine baktığımızda, (Portekiz’deki medya düzenleyici kuruluş başkan /üyeler kriteri haricinde) yine istikrarlı bir iyileşme görüyoruz” ifadesi kullanıldı.
Grafik: Üst düzey karar alıcı kadın oranları
Raporun ikinci bölümünde, “Kadınların üst düzey karar alma pozisyonlarına katılımlarının oldukça kısıtlı olduğu bir ülkede o noktalara gelebilmiş kadınların hikâyelerini görünür kılıyoruz” denildi.
Bu doğrultuda proje kapsamında Türkiye’de üst düzey karar alma pozisyonlarındaki kadınlarla konuşuldu. “Kim bu kadınlar?” ve “Bulundukları yerden bakınca Türkiye’de kadın katılımını nasıl görüyorlar” soruları odağında, kadınların bulundukları pozisyona gelme hikâyeleri analiz edildi.
Medya alanında çalışan, üst düzey karar alan kadınlarla yapılan konuşmalardan elde edilen verilerle bulundukları pozisyona gelirken, yaşantılarındaki ortak noktalar şöyle sıralandı:
- İletişim bilinçli bir tercih değildi; işe başlayınca, merak, hız, tanıklık, sıcak gündemin içinde olmak ilgisini çekti,
Çok çalıştı,
İş bulma açısından şanslı bir nesildi,
Erkek meslektaşlarından kariyeri ile ilgili bir engelleme görmedi,
Yöneticilik teklifi geldiğinde karar vermesi kolay olmadı,
Yönetici olduğu kurumda çalışmak en büyük hayaliydi,
Yönetici olmak hedefiyle çalışmadı; yaptığı işi her kademede iyi yapmak için çalıştı,
Hassasiyet, titizlik, derin ve analitik düşünme, empati duygusu, yaratıcılık nedeniyle kadınlarla çalışmaktan mutlu,
Sıfırdan başladı; 20 yıldır aynı kurumda çalışıyor.
Kaynak:T24